Lavinya Dergisi
HİÇKime gülsem kimsesiz kalıyor ellerim Kan içiyor kurşunlanan duvar yazıları Baruttan gömüt olmaz diyorum Acı güllerin üstüne doğuyor her sabah Sazın telleri uzanan yol bozkırın sessizliğine İçimde kuşların coşkun mavisi düşkün Sürgünüm sulardaki telaş gibi Nar parçalanıyor, curcunada yalnızlık Çağın kamburu istifli yalanlar Aylak bulutların haritası sabah Ellerim kadar kimsesiz Sesimde çürüyen mevsimler pervane Dönüyor destursuz hudutlarda kimsesiz Genleşen zamanda yabancılaştım Kesildi soluğum Hala içimde kalan kim?