Lavinya Dergisi

KARANLIKTA DANS
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Karanlıkta dans ediyorum. Ama kiminle dans ettiğimi hiç bilmiyorum. Dostane ve sıcakkanlı insanlar olduğunu varsayıyorum ama o kadar karanlık ki emin olamıyorum. Kendimi güvende hissedemiyorum. Uyumlu bir şekilde dans ettiğimizi düşünürken birden partnerimi değişmiş buluyorum. Bir an yanımda; diğer bir an yok, gitmiş. Kiminle dans ettiğimi ve niye bunu yaptığımı hiç ama hiç bilmiyorum. Ayaklarımda sanki sihirli kırmızı ayakkabılar var. Ve bu ayakkabılara durmaksızın dans etmeleri söylenmiş; o da bu emri çok güzel bir şekilde yerine getiriyor. Yoruldum, durmak istiyorum. Nefeslenmek istiyorum ve mola talep ediyorum. Uzaklaşmak ve ayaklarımı uzatabilmek tek dileğim. Biraz olsun aydınlığa çıkabilmek hayalim ve biraz yavaşlamak. Dans partnerlerimin ruhunun içini görebilmek ve ona göre karar verebilmek istiyorum. Müzik ise bir garip, bazen yavaş ve romantik bir şarkı çalarken, müzik birden korku filmi müziğine dönüşebiliyor ya da heavy metal’e ve sonra yeniden rahatlatıcı enstrümental bir tınıya. Tutarlılık ve uyum yok bu karanlık dansta. Uyum sağlamaya çalışmaktan yoruldum. Hangi müziğe hangi dansı yapmam gerektiğine dair hiç bir fikrim yok. Bir partnerden bir diğerine, bir tınıdan bir başkasına sürükleniyorum. İstem dışı dans ediyorum aynen kalbimin attığı ve nefes aldığım gibi. Bu kontrolsüzlük ve tempo yoruyor beni. Lütfen açın ışıkları artık, müzik de dursun ve biz de yavaş yavaş duralım ve en azından bir nefeslik ara verelim.