Lavinya Dergisi
ANNE..."Yazdığın her harf,yazabildiğin her kelam ölümün elinden kurtardığın serçe kuşudur ve serçe telaşlı değilse öldü demektir"...diyerek kalemini kağıtla buluşturmuş milyonlarca insandan sadece bir tanesiyim...
Hangi kelimenin mealisin sen anne? Hangi cümlenin öznesi, hangisinin yüklemi? Hangi nidan yetişti de gökyüzüne kurtardı beni düştüğüm kuyulardan anne? Sağ elinle mi tuttun çıkardın beni,yoksa sol tarafınla mı anne? Sahi,bıkmadan usanmadan yıllarca solunda nasıl taşıdın beni anne? Gözlerinin gözlerime olan benzerliği gibi olmadı hiç bakışlarımın, bakışlarına benzerliği... Sen hep, hep daha güzel baktın anne... Güzel baktıkça gördün, görebildin, Ben ise hep görmelerden uzakta ,bakmaların karanlığında kaldım anne. Büyüdükçe ufaldım, ufaldıkça kollarını aradım... Aradım, bulamadım anne. Büyüyen bedenimdi... Bedenime rağmen büyüdükçe ufalansa ruhum, Ufalan ruhuma sığmayan dünya, Ve dünyadaki nirvanam,ah sensin anne. Harflerine kaçışıyor kelimelerim ; sen iken kalemimin ucundaki cümle, Nefesimle beraber içime doluşuyor ;sana dair her kelam el ele, Saçlarının siyahında, gözlerinin kahvesinde, tenindeki ince çizgilerde ah kaybolmak var iken, Ben kayıbım kendimde ahh biçare.