Lavinya Dergisi
BELKİ DE BİR PAZARÖmrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.
Baharları severiz ondan bitmeyen bir umut göğsümüzde Bilinmeyen yollara düşeriz ararken mutluluğu, Belki bir cumartesi huzurudur yürüdüğümüz yolun sonu Gürül gürül akan sularıyla sevda nehirlerinin Belki de dizinin dibinde otururuz bir ömür boyu Başımızı okşarken yaprak yaprak ağaçların dalları Sonsuzluk alırız doğadan biraz Büyütürüz gözbebeklerimizde sevgiyi İçimize çekince hayatı kokusu gelir uzaklardan sevdanın Güneş uzatır sarı sıcak elleriyle sevinci Tutuşturur sevdalı ellerimizi... Sonunda yüreklerimiz tutuşunca ince bir kıvılcımla Belki unuturuz pazar sabahlarının esrik hüzünlerini Uykusuzluğun baş dönmesi uçup gider kuşlar gibi Belki geceleri de severiz koyu yalnızlığı unutunca... Dolu dolu bir pazar kahvaltısı olur ömür soframız... Bölüşürüz ekmeğe sürüp bütün düşlerimizi Her dilimde doya doya severiz hüznü... Belki sevmeyi de öğreniriz el ele verince... Belki de bir pazar Sabahları koşulsuz severiz el ele uyanınca... Pazarları da severiz belki, sevdanın çiçek kokusunu duyunca...