Lavinya Dergisi

DÜŞ’EŞ
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”

Koşar adım kaçarken yakalanıverirsin kalbinin inceden titreyişine Yalpalayarak belki de hayat çizgisinde, düş’meye yüz tutarsın Bir soru işaretinin çengeli takılır firari duygularına Düş’tüğünde düş’lerinle düş’üncelere Kanadığın yerden anlarsın… Hem sustuklarıyla daha çok konuşur insan Herkese yabancı, bize çok tanıdık Yaralarımızda büyüyen o sessiz lisan… Bir iç çekişinde anlatırsın… Bir düş’ün içinde elini uzatsan tutacakmışsın gibi Hem kimi zaman ufacık bir dokunuştur tüm sevda sözlerinin özeti Bedeli ağır ödense de uzakları sevmenin Ölçüsü yoktur, aynı ritimde atan iki kalp arasında Kilometrelere vurulan mesafenin… Aynı göğün altında birleşirse düş’lerimiz Aynı duaya da açılır mı ellerimiz? Çaresizliğinde yalnızlığın, sorarsın… Gecenin ayazında duvara düş’en gölgene sarıldığında Sessiz bir çığlığın içe gömülüşü Sanki geç kalmış bir cemrenin toprağa düş’üşü… Takvimde yankılanan hasreti o zaman duyarsın… Bir labirent misali zihninde, düş’e kalka oyun oynarken Amansız bir soru düş’er aklına Cevabı bilinmez, ancak derinden hissedilir Tüm yollar bize çıkarken aşktan nasıl gidilir? Değildir sevdaya bulanan kalbin zarları hileli Düş’eşin gelişiyle bir bakarsın, kazanırsın…