Lavinya Dergisi

KIRMIZI ÇİZGİM
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Kırmızı çizgim, kırmızı çizgim, neredesin? Niye görünmezsin? Nerelere kayboldun? Adın üstünde, sen kırmızısın. Gizlenmek için değil, kendini göstermek için buradasın. Durum böyleyken neden kendini gerçekleştir(e)miyorsun? Yoksa biri üstünü mü boyadı? Görünürlüğünü elinden almak için açık ve kendini pek belli etmeyen bir renkte misin? O yüzden mü bulamıyorum seni? Ses ver diyeceğim, görselsin sen onu da yapamazsın. Görülmüyorsun, zaten duyulmuyorsun. Nasıl bulacağım ben seni? Varsın ama yoksun. Bu yüzden mi herkes sınırlarımı sürekli ihlal ediyor? O yüzden mi aile, eş dost, arkadaş, meslektaş, akraba benim hayatımla ilgili her türlü yorumu yapmayı kendinde hak görüyor? Sen var olduğun halde yokmuş gibi yaparak beni yapılan bütün müdahalelere açık hale getirdiğinin bilmem farkında mısın? Senin “Ben burdayım” diyen bu renginle kendini göstererek ve dış güçlere dur diyerek beni koruman gerekiyor, saklanman değil. Çabuk çık ortaya, silkelen, ve kendini göster. Kalkan görevin seni bekliyor. Ben çok ama çok darbe aldım ve gücüm tükeniyor. Koru artık beni bu fazlaca müdahil çevreme karşı. Sınırlarımı göster onlara ki anlasınlar. Yapamayacaksan kendi başına, yardımcı kuvvetleri çağırıyorum. Dünyadaki bütün kırmızı boyaları çağırıyorum yardıma, hem de en canlı, en kırmızı olanları. Sen gerçek rengini bulana kadar kat be kat sürüyorum kırmızıyı. Sen yeter diyene kadar boyamaya devam, başka çare yok. Keşke beni bu kadar uğraştırmasaydın, beni bu kadar savunmasız ve bu kadar saldırılara açık bırakmasaydın. Ama artık bu duruma bir son veriyorum ve kalan son enerjimle seni dünyadaki bütün kırmızılara boyuyorum. Artık hazırsın, dünyanın diğer ucundan bile görünecek kadar kırmızısın. Ve bu enerjinle görevini yeniden yerine getirmeye hazırsın. Güvende ve korunaklı hissediyorum şu an. Kırmızı çizgim seni zamanında kim boyadı bilmiyorum, ailem mi, doğduğum kültür mü, cinsiyetim mi, travmalarım mı… Belki de hepsi eline aldı fırçayı ve boyadı üstünü. Artık kimse kim, neyse ne ama merak etme kimse dokunamayacak artık sana. Ve sen de doğana uygun olarak kalacak ve yapacaksın kırmızılığını, göstereceksin kendini, sarıp sarmalayacaksın beni. Durduracaksın münasebetsiz müdahaleleri. Kırmızı çizgim hoş geldin, seni ne çok özlemişim. Bir daha bir yere kaybolmak yok, ömür boyu benimlesin.