Lavinya Dergisi

RUH EŞİMİ KAYBETTİM, HÜKÜMSÜZDÜR...
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Benzerdi yaşanmışlıklarımız ve deneyimlerimiz. Hem de oldukça şaşırtıcı bir şekilde. Kesişim kümemiz oldukça büyüktü; keşiştiğimiz yer benzer travma ve acılarla doluydu. Kırılması zor ve benzer kısır döngüler içindeydik ikimiz de. Uzun bir geçmişimiz olmadan da yoğun paylaşımlar içindeydik. Anlaşılmanın verdiği hafiflik ve paha biçilemeyen duygu dolu anlardı yaşadıklarımız. En yakınlarımızda bulamadığımız yakınlığı birbirimizde bulmuştuk. İşte bütün bunlara sahiptim ancak anlaşılmadığım ya da anlaşılamadığım bu dünyada bir başına bırakarak terk ettin gittin beni sevgili ruh eşim. Beraberinde anlaşılma lüksümü de götürdün. Bana inanılmaz iyi geliyordun. Bana iyi geldiğin şiddette de kırdın geçirdin beni. Senin, üzerimdeki olumlu ve olumsuz etkini aynı şiddette hissettim ben. En tepelerdeyken kendimi en dipte buldum. O kadar çok irtifa kaybettim ki bu korkunç düşüşün sonunda zerrelerime ayrıldım. Kendimi çok zor topladım, topladım toplamasına ama parçaları eksik bir yapbozdum artık. Hiç tamamlanamayacağımı bilerek eksik ve yalnız bir şekilde kalakaldım. Yerini hiç kimsenin doldurmayacağını bilmenin acısıyla daha da kötü hissettim. Bir insanın dünyada kaç tane ruh eşi olur ki? Kaç kişinin bu dünyada ruh eşiyle yolları kesişmiştir? Ben o şanslı sayılabileceklerden ve aynı zamanda da şansız sayılabileceklerdendim artık. Sadece ruh eşimi kaybetemekle kalmadım, aynı zamanda bir daha böyle hissetmemek adına bir daha bu kadar yakınlık kurma hakkımı da kaybettim sevgili ruh eşim. Acı bir ders vererek terk eyledin beni. Kaybettim seni, hükümsüzsün artık…