Lavinya Dergisi
VİOLETDağ menekşeleri pencere önü çiçeklerine göre kimsesizlerdir. Hoyrat rüzgarlarla yaprakları savrulur, ne zaman yağmur yağarsa o zaman kurumuş kökleri ıslanır. Yaşlı Ayşe teyze her sabah perdeyi açarken onlara “Günaydın!” demez. Eğilmiş yapraklarını görüp güzel sözler söyleyerek kimse topraklarını değiştirmez. Orda o toprakta bir şekilde bitivermişlerdir dağ menekşeleri. Çünkü orda olmaları gerekir. Her türlü zorluğa karşı pembe tomurcuk baş gösterdiyse artık açmalıdır. Boy vermelidir güneşe doğru. Şenlendirmelidir bulunduğu engebeliği. Renkli bir kelebek üstüne konmalı işçi bir arının topladığı polene ev sahipliği yapmalıdır. Dağ menekşeleri pencere önü çiçeklerine göre kimsesizlerdir fakat bu kimsesizlik değil belki de özgür olma halidir kim bilebilir…