Lavinya Dergisi

GÖNÜL SEFERBERLİĞİ
Mehmet BOYACI

Kimseye sorma kimse bilmez bende ki seni, Yalnız sen okursun gözlerim de kendini..

Yüzümde güller açardı senin gülüşün yüzüme çarpsaydı. Elim ayağıma dolaşırdı bir anda karşıma çıksaydın. Tatlı gülüşlerin olurdu heyecandan sakarlığım tuttuğu zamanlarda. Peki kalbimden geçenlerin tarifini hangi kelimeler yapabilir? Eğer bir isim koyulması gerekiyorsa seferberlik olsun bunun adı, gönül seferberliği.
Güzel yüzlüm, yüz yüze olmasa da gönül gönüle ne güzel geçiyor zaman. Mesafe diye bir kavram ortadan kalkıyormuş gönülden gönüle köprüler kurulunca. El ele olmaktansa dua dua olmak daha çok yakışıyormuş gönülden sevenlere ve sevmeyi bilenlere ve en önemlisi sevilmeyi hak edenlere. Dünyaya meylin haddinden fazla olduğu şu zamanda, derdi Allah olanların gönüllerindeymiş sevginin gerçekleşmiş hali.
Gönlü güzelim, insanın bu zamanda sığınacak tek yeri içinde yaradanın olduğu bir gönülmüş. Gönlünde bir yere sahip olduğumda öğrendim. İnsanın gönlünün gülmesi için, gecenin en sessiz anında sevdiğinin onu en sevgiliden talep etmesi yetermiş. Bir kelime duanda yer edindiğimde güldü gönlüm.
Kelebekler uçuyor gözlerimde. Her gün yeniden doğuyorum seninle. Kelebeğin ölmesi değil her gün yeniden bir kelebeğin dünyaya gelmesi nasıl bir umutsa, öyle umutlar büyütüyorum içimde sana.
Söz her gün yenilenen kelebek ömrü kadar seveceğim seni...