Lavinya Dergisi

SONRA SEN GELDİN
Mehmet BOYACI

Kimseye sorma kimse bilmez bende ki seni, Yalnız sen okursun gözlerim de kendini..

Sonra sen geldin. Herşeyin bittiğini zannettiğim zamanlarda avuç içlerinde sakladığın mutlulukla girdin gözlerimden içeri. Bitmeye yüz tutmuş ne varsa, tamirini yüzündeki gülümsemeyle yaptın. Sonra sen geldin. Ufacık soğuklara dayanmayı bilmeyen bana, en çetin ayazlarda nasıl ayakta kalınır nefesinde ki sıcaklıkla öğrettin. İnsanın içini ısıtan sözlerinle gönlümün göğünde güneş açtırdın. Umudu sözlerinle, neşeyi gözlerinle nasip ettin bana. Sonra sen doğdun içime. Kurumaya yüz tutmuş bütün dallar sen yüzünden yeşillendi. Sen gelince bahar geldi çiçeğim, ne güzel geliştir bu. Sonra sen girdin bütün kapılardan. Ayaklarından süzülen masumiyet kalbime bulaştı. Kötülük namına ne varsa sen gelince zayi oldu. Dokunduğun bütün kapılar sanki cennete açılır oldu. Sonra sen güldün. Akşam üzeri ufukta batmakta olan güneş nasıl gözlerimi kamaştırırsa, gülüşünde gözlerim kadar kalbimi kamaştırdı. Bir tebessüm nasıl olur da şifa olur deme sakın, senin gülüşün kıtalar ötesinde de olsam hasretten yanan yüreğime ferahlık verir. Sonrası hep sen oldun. Adınla başladığım ne varsa yine adınla devam edip yine adınla bitirdim. Sana gönlümü vermeye başladım, verdim, geri dönüşü olmayan bu yola ben kendimi seve seve feda ettim.