Lavinya Dergisi
OLMUŞ, OLAN, OLACAK…
Mehmet YILDIRIM
Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Ben bu dünyanın kötülüğü ile baş edemem artık. Ben insanların yalanlarıyla baş edemem, vefasızlıklarıyla savaşamam artık. İçimde o kadar şey ölüyor ki her gün hangi birini yaşatacağımı şaşırdım artık. İnancımın bittiği yerdeyim. Her anlamda inancımı kaybediyorum. Sığındığım limanın sular içinde kaldığını gördükçe insanların ördekler gibi davrandığını anlıyorum. Söylenen sözlerin yapılan davranışlarla hiçbir zaman uyuşmadığını görüyorum. Aslında yavaş yavaş ölüyorum farkındayım ama artık biraz daha acımasızlaşıyor her şey. Mesela biri bir yalan söylerken o kadar rahat söylüyor ki kendimden şüphe ediyorum artık. Hani dizilerde filmlerde haksızlığın karşısında yalanların karşısında insanlar susup kalırdı ya, hani hepimiz o insanlara kızıp söylenirdik ya işte tam da o sahneleri yaşıyorum hayatımda. Söylenen yapanlar, yapılan davranışlar karşısında dile gelmiyor sözcüklerim. Sadece susuyor ve üzülüyorum. İçim yanıyor ve ben hiçbir şekilde söndüremiyorum o yangını. Ateşini her gün biraz daha körüklüyor insanlar, biraz daha yalanla dolanla harlıyorlar.
Peki nereye kadar dayanırım bu duruma?
Hayal ettiğim şeylerden uzakta yaşamak bir yana beklemediğim şeyleri görmek artık ne kalbime sığıyor ne de beynime. Yitirmek üzereyim aklımı, dayanabilmeyi çok isterdim oysa tüm bu olup bitenlere.
Yine de sonuna kadar savaşacağım. Yenileceğim farkındayım ama yine de savaşacağım…