Lavinya Dergisi
"BAHAR YAĞMURUNUN HAFIZASI"
Mehmet KEKEÇ
Tutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.
Bahar, gökyüzünün içli bir şair gibi sustuğu zamanlarda başlar. Belirsizliğin hâkim olduğu ve adımların yönsüz kaldığı zamanlar gibi. Gökyüzü kararsızlığın rengine bürünür. Yağmurla güneş, maviyle beyaz iç içe gecmiştir.
Bir sabah bulutlar parmak uçlarında yürürken, gökyüzü bir an için annemin yüzüne benzeyen bir aydınlığa bürünür. Tam o sırada başlar yağmur; ne bir eksik, ne bir fazla. Sanki bir çocuğun sessizce ağlaması gibi… Gözleri ıslak, ani başlayan bir çocuk ağıtı. Hızla başlayan ve yine hızla son bulan...
Yağmur, toprağa değil, hatıralara düşer önce. Yalnız bir çiçek sulanır, kaldırır boynunu. Pencerelerde bir bahar türküsü başlar. Islanmak da güzeldir dersin. Hava sıcak olduğundan. Saça iyi gelir bahar yağmuru dersin. Teselli edersin ıslak saçlarını. Her damla, zamanın içinde sıkışıp kalmış bir cümlenin sonundaki suskunluğu bozar. Umut dolar için bir anda. Çabuk ıslanır, çabuk kurursun.
Bahar yağmuru, gri değil, yeşil yağar. Zaman kendini bir damlanın içine hapseder ve düşer avuçlarına.
Kopan her damla bir yaprağın kalbini söker gibi iner yere. Pencerene vuran o ince ses, bir zamanlar sevdiğin birinin sana fısıldadığı son cümledir belki de. “Gitmesen olmaz mı? ”
Ama bahar, hiçbir mevsimi beklemez. Her gelişinde biraz daha gider. Bir sonraki geldiğinde sen eski sen değilsindir artık. Yağmurun altında yürüyen biri varsa, onun omuzlarına düşen su değil, çocukken yüzünü yıkarken sıçrattığı su damlalarıdır. Islanmazsın o yüzden, sadece hatırlarsın.
Ve bahar yağmurunun en hüzünlü tarafı :
Ne zaman başlasa, her şeyin yeniden olabileceğine inandırır seni.
Ne zaman bitse, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını fark edersin.
Bahar bir geçiştir çünkü. Kendini arayanların geçerken uğradığı, inanmak için hazır, kaybetmek için hep erken hissettiğin o dar vakitli mevsim. Belki şimdi sen de okurken bu satırları, bir bahar yağmurunda yaşadığın bir hatıraya dokunuverdin parmak uçlarınla. Bir damla ki hafızana dokundu. Kim bilir...