Lavinya Dergisi
ELEK...
Mehmet YILDIRIM
Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Taşıdığım şu kalburun geçti kullanma zamanı
Eleğinden döküldü sevdiklerim
Söküldü üzerimdeki mutluluk dilekleri
Giydiğim yalnızca hüzünden bir kaftan
Affet geçmişten getirdiğim güzel insan
Artık seninle yürümek istemiyorum
Bu yol beni boğuyor
Senin de ölmeni istemiyorum
Yaşamak için daha güzel anıların olabilir
Benimle birlikte bu balçığa saplanma sen de
Ben dört yanı hüzünle kaplanmış bir insan
Yürüdükçe ağaçları deviriyorum arkamdan
Bastığım çimleri solduruyorum
Geçtiğim bahçeleri kurutuyor
Baktığım gökyüzünü zifiriye boğuyorum
Sevgimde lanet taşıyorum
Gülüşümde ihtiras
O yüzdendir anlaşılmayışlarım
Kaçışlarım ve kovalamalarım
Ruhumun derinliklerinde derin bir yalnızlık
Hep döndüğüm kıble odur kendimde
Saygıyla kucakladığım aynadaki yalnızlığım
Şimdi gelsin de kurtarsınlar beni kolaysa
Onca acıyı yoğurmuşken kalbimde ben
Hiç yaşanmamış sayabilir miyim yaşanmışlıkları
Geçmişe tecrübe demek yetmiyor artık
Geçmiş bir küfedir sırtımda
Sevmekten kaçışlarımı biriktirdiğim bir küfe
Güvenmeyi unuttuğum bir küfe
Nasıl sığınırım şimdi ben bir çift göze
Bir çift ele nasıl tutunabilirim sımsıkı
Olmazlara meyilli bir hikayeden yana hissettiklerim
Olurunu aradıkça olmayacak şeyler çıkıyor karşıma
Aklım karışık
Kalbim net oysa
Hangisine inanacağımı bilmiyorum
Seçtiğim beni ben yapmazsa şayet
Yine kendimi kaybedeceğim bu çölün ortasında
Elimde kalburum
Geçiremiyorum seni eleğinden bir türlü
Ya ben istemiyorum geçmeni
Ya sana olan içimde bu adını koyamadığım duygular
Keşke sana sorabilmenin bir yolu olsaydı bu tercihi
O kadar yormazdı beni bu bilinmezlik
İçimdeki duyguların savaşını bitirebilseydim keşke
Ve keşke sana anlatabilseydim içimdeki seni
Bilmiyorsun, bilemezsin
Sen hiç bakmadın ki bana öyle
Anlamıyor, anlayamazsın
Dedim ya güzelim elimde kalburum
Geçiremiyorum seni eleğinden bir türlü…