Lavinya Dergisi

DÖNGÜ
Gamze ÖZKAN

Ya gökkuşağı olup süzüleceksin mavide ya da hapsolacaksın karanlığında. İçindeki özgürlüğü, hayalleri ve sonsuz olasılıkları yalnızca sen biliyorsun.

Bir kadın uyuyor mışıl mışıl,
Canıyla beslediği umutları çıkıyor keseden.
Gözlerinde bir gölge,
İçinde yılların hayali,
Bir hayatın izleri,
An...
O an...
Kapıda bekleyen bir baba,
Bir umut, bir bekleyiş,
Bir nefes daha. 


Yanında bir can var,
Nefes almak için çırpınan,
Ve annesinin son nefesiyle,
Bütün evrenin bir arada soluklandığı anı yaşıyor.
Bir can, toprağa saklanmayı bekliyor,
Bir hayat, son bir adım için çırpınıyor.


Hangisi başlıyor yaşamaya?
Nefesi ilk alan mı, son veren mi?
Hangi veda daha gerçek?
Annesine mi yoksa kendisine mi?
Hangisinin cezası başlıyor?
Yaşamak mı, yaşamak mı? 


Kim daha sıkı tutunacak yeşile,
Kalkmak için dallarına yoksa yattığı yerde köklere
Bütün bu ağlaşmalar neden, kime?
Sonsuz üzüntü denizi bitti diye ağlanır mı?
Bakıp da güldürmediğin yüze,
Gözlerini kapamanın hesabı sorulur mu?