Lavinya Dergisi

GÖNÜL
Mehmet BOYACI

Kimseye sorma kimse bilmez bende ki seni, Yalnız sen okursun gözlerim de kendini..

İnsan aramaya başladığı zaman bulmak istediğini 
Her taşın altına bakası geliyor 
Kedilere sorası, çiçekleri dinleyesi geliyor 
Gökyüzünden tarif isteyesi 
Yağmuru takip edesi geliyor 
Damlaların düştüğü her yer seni andırıyor bana 
Sonra aramaya devam ediyorum 
Bütün kapıların arkasına bakıyorum 
Tüm odaları geziyorum 
Işıkları kapatıp tekrar açıyorum 
Hatta oyun bitti hadi çık diye sesleniyorum etrafa 
Sen çıkmıyorsun, aklımdan çıkmıyorsun 
Bulmak istiyorum seni 
Bulamasam bile aramak istiyorum seni 
Nefesini takip etmek istiyorum, hatta belki de duymak istiyorum nefesini kulaklarımda
Hayallerime emanet ediyorum seni 
Ucu veya sonu olmayan hayallerime 
Bir tek gökyüzüne anlattığım hayallerime 
Sonra sen gelirsin diye hazırlıyorum dünyamı 
Temiz tutmaya çalışıyorum gönlümü 
Ha birde hafızama adını yazmak için 
Mürekkep biriktiriyorum gözyaşlarımla 
Silinmesin adın hafızamdan diye 
Bana gelen yolları sana giden yollarla kesiştiriyorum 
Kalbime doğru ok işareti koydum 
Yolunu şaşırma diye 
Zaman hızlı geçsin gelirken 
Yavaşlasın zaman seninle 
Gel de kahveme eşlik et 
Muhabbet demleyelim karşılıklı 
Kelimeler sana hayran kalır adınla başlarsam cümlelere 
Kalem utanır seni yazarken 
Sahi!
Gönlün yazdığını, göz okuyabilir mi...