Lavinya Dergisi
ÖZGÜRLÜĞÜN EŞİĞİNDE
Vaktinde firar zaferdir. Bundan ala söz duymadım bu hayatta... Topla sana ait ne varsa. Tasın mı tarağın mı? Birikmişliğin içinde çürümüş anıların mı? Üst üste istiflediğin cümlelerin mi ?
Hepsini al ve çık o kapıdan. Arkana bakmadan çık. Bakarsan, göreceğin senin zincirlerin olacak. Son bir kez bak duvardaki asılı resimlere. Kendi gerçekliğini düşlerinle karıştırdığın o anların görüntüsüne. Hepsine elveda de. Sesin içinden değil, hıçkırıklarla değil; güçlü melodilerle dökülsün. Affet ya da affetme. Ne olursa olsun sihirli kelimeyle çık o kapıdan... Elveda!!!
Sonra kapıyı aç. Rüzgarı karşıla. Olmazları olurlar heybesine aktardığın tatlı günlerin acı soğuğunu hisset. Yeni özgürlüklerin can yakıcı ilk nefesini al. Artık her şey farklı olacak diyeceksin lakin içindeki korku ile yürüyeceksin. Seni sen yapan her şeyden uzaklaşmak seni boşluğa sürükleyebilir. Vazgeçme!!!
Yürüdükçe bastığın toprağın sertliği seni gerçekle buluşturacak. Her adımda daha gözü kara hissedeceksin. Özgürlük bıçak gibi keskin olacak, kesiklerin gün gün kanayacak. O kan, eskiyi yıkayacak, taze kan sana hayat verecek. Bir tepeden baktığında; sonsuz ihtimallerini gördükçe anlayacaksın yaranın kıymetini. Aldığın o acı dolu nefes şu ana kadar ki en değerli nefesin olacak.
Ve o an bir fısıltı duyacaksın ''Burası yeniden başlamanın toprakları''. Gözlerin ufukta bilmediği renkleri, tanımadığı iklimi süzüyor olacak. Her şey yabancı bir o kadar da tanıdık gelecek. Hiç bir yere ait olmamanın garip huzurunu tadacaksın belki de. İşte o an aklında geçmişten tek bir anı saklayacaksın ;
En afili kırmızı rujunu heba etmek uğruna, yaz kızım aynana... Vaktinde firar zaferdir.