Lavinya Dergisi

MAVİYE...
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Aklım uçmuş gitmiş şehrine,
Selamlar getirmiş mor sümbüllerden.
Dağ dağa kavuşmuş bir masalda,
Nergisler açmış koynunda gecenin.
Hangi mevsim acıdan demlenmiş,
Hangi mevsim hüzne misafir?
Ey aşk,
Yollarında serili dikenler,
Konakladığım odanda bir demet.
Acıyı yola sermişsin,
Huzuru koynunda gizleyerek.
Tırmandığım göğün yedi kat üstü,
Siyah bulutlar pamuktan daha naif.
Tane tane yağmur damlaları içinde,
Haydi ağla yeryüzüne!
Kim duyacak haykırışlarını aşktan başka?
Kaldırım taşları ıslanmış,
Sokaklar sırılsıklam.
Evlerin pencereleri kapalı rahmete,
Hepsi maviye vurgun.
Mavi, siyahın ardından gelen;
Mutluluk bir tepside tutulan ayran.
İçersen doyarsın,
İçmezsen hasret.
Aşkta yolda bir diken;
Basınca kaçarsan,
Mutluluk sana nispet.
Maviyi arayan gözlerin,
Siyahla demlenmeli.
Bir bulut ki gözlerinde,
Maviye çalar sürekli...