Lavinya Dergisi

ARAMAK
Mehmet BOYACI

Kimseye sorma kimse bilmez bende ki seni, Yalnız sen okursun gözlerim de kendini..


Uzun yolculukların, o yolda ki yorgunlukların, ayağına takılan taşın, hiç kimseye değil gibi olan sözleri üzerine alınışların ve kimsenin seni sevmediği, kimsenin seni anlamadığını düşündüğün zamanları unutma. Çünkü seni gören ve seni herkesten daha iyi duyan var.
 
Bugün yine çıktığım yolculukların en güzelinin şükrüyle uyandım. Gözlerimi kalbimi şenlendiren gözleri düşünerek açtım. Gelişiyle güneşe renk katan, gülüşüyle güneşi kıskandıracak olandan bahsediyorum.
 
İnsan hep arar durur ya, kimde durur, ya  da kimde neyi arar? Bir başkasını aramaktan ziyade, insan hep bir başkasında olanı arar. Herkes bir kalp taşır ama benim kalbime, gönlüme iyi gelecek olanı ancak ben bulurum. Güzellik ya da çirkinlikten bahsetmiyorum. Hangimiz bir kediye ya da bir köpeğe şefkat nazarıyla bakan birisine gönlümüzü kaptırdık. İçimizde içinde iyi düşüncelerden başka bir şey olmayan birisine yüreğini açmış birisi var mı? En azından moda denen illetin tuzağına düşmemiş bir adama  veyahut bir kadına cahil ve ezik gözüyle bakmamış birisi. Kaçımız gözüyle görmeden gönlünü kaptıranlardan. Yan yana olmadan gönülde var olunmaz mı?
 
Siz siz olun sevecekseniz uzakta olanı sevin. Nasip olana dek yan yana gelmeyin. Çivisi çıkmış dünyanın bir çivisini de siz çıkarmayın. Gönülden sevin, gönülden bağlı olun ki bu dünya yaşanabilsin. Yoksa kalbini kaybetmiş ayakta gezip duran bir ceset olur çıkarsınız.