Lavinya Dergisi

SESSİZ ÇIĞLIKLARIM
Pelin ŞEHİDOĞLU

Sözcükler bir kaç hece lakin bilmezler ki bizim evrenimizde binbir gece.

Umut çiçeklerimi serdim boylu boyunca yollarıma. Bir yol var önümde, bazen rüzgarıyla savrulan yapraklar, bazen tozuyla bulanık. İster yürür geçerim değmeden, ister ezer geçerim tekerleklerimle üstünden. Adımlarımın izi bende saklı, rüzgarın taşıdığı ise size kalmış. Yol benim, keyif benim, kime ne...


Doğru bildiklerimi yanlış yaparım bazen. Belki doğru nedir bilmem, belki de sadece bilmek istemem. Taşladıklarımı tabu yapar, sonra önünde eğilirim. Çelişki mi bu? Belki. Ama çelişkim de benim. Keyfi benim, kime ne...


Çığlıklarım içimde yankılanır, sessizliğim size dair. Duymak ister misiniz? Belki. Ama duysanız ne olur, duymasanız ne olur? Sessizliğin hükmü bende saklı, kelimelerim size uzak. Kararlarım arafta, geçmiş ile gelecek arasında sıkışmış bir ipte dengemi arıyorum. Dengem de benim yüküm. Kime ne...


İçimdeki beş benle sohbet ederim. Her biri ayrı bir benlik, ayrı bir hikaye. İbre bir yukarı, bir aşağı kayar. Yukarısı allı turna, kanat çırpar durmadan; aşağısı sessiz sazlık, içime fısıldar. Hangisini seçerim? Kim bilir. Belki her ikisi, belki hiçbiri. Seçimlerim de benim, kime ne...


Belki bugün değil, belki yarın da değil ama elbet basacağım o tozlu toprağa. Akıttığım her gözyaşının altında savaş boyaları gözükmekte. Hayat dediğin bu; zaman seni yorar, yollar seni sürükler. İşte o vakit keser mi dönecek, devran mı dönecek? Belki de ikisi birden. Ama zamanı geldiğinde, sonuç ne olursa olsun, bu benim hikayem. Kime ne...


Ben bir asi ruh, dağların esintisi, rüzgarın türküsü. Güneşin altında kavrulan toprak gibi sabırlıyım, ama yağmurların taşıdığı sel gibi de taşkınım. Ellerimde yıldızların tozu, ay ışığı omzumda hırka. Dikenli yollardan geçerim, yaralanır ama durmam. İster dağ başında yankılanırım, ister vadilerde susarım. Sesim benim, türküm benim, kime ne...


Ben bir gökçe kızıyım, yaralarımdan filizler büyüten. Rüzgar savurdu beni, düşürdü sert kayalıklara. İçimdeki kırıklar milim milim inletir. Dizlerimdeki yaralar, yüreğimdeki izler hepsi bende saklı. Ama her yaradan bir çiçek açar, her iz yeni bir hikaye yazar. Ağladım, düştüm, sustum belki. Ama şimdi avuçlarıma güneşi koyuyorum, içimde usul usul bir iyilik taşıyorum. İster beni görürsünüz, ister görmezsiniz. İyileşmek benim, dönüşüm benim, kime ne...