Lavinya Dergisi
YAĞLI URGAN
Mehmet KEKEÇ
Tutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.
Sana yazdığım şiirleri kolye yapıp
astım gönlümün gerdanına
yağlı urgan gibi.
Kur saatini çalsın çın çın
aşkımıza kazdığın çukur başında
arada bir hatırlatır
belki beni sana.
Yüzüm aşina değil kör karanlığa
ışığın hangi rengi şimdi yansıyan.
Tenim k(g)ül kokulu aşk yanığı.
Göğsümün toprağında filizlenir
bir siyah zambak
ölü doğan canda kan uykusu
artık bende yaşamak.
Kelimeler yorgun, zihnimin avlusunda
kaç kader eskitti sana dönüşlerim
kaç gece uykudan göç etti
düşsel intihara meyletti gülüşlerim
seni seviyorumları da katletti
zamansız gidişlerin.
İyiliğin uçurum kenarında
son kez rastlandı son parmak izime
küllerimi savuruyor mu ellerin
cehennem çukurlarına
iyi bak ellerinde mi küllerim
küllerimde okunuyor mu parmak izlerin
kurulu kaderin saati şimdi
ben uzaklardan izlerim...
Sana yazdığım şiirleri kolye yapıp
astım gönlümün gerdanına
yağlı urgan gibi.
Kur saatini çalsın çın çın
aşkımıza kazdığın çukur başında
arada bir hatırlatır belki
beni sana.