Lavinya Dergisi
ALDATMACA“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”
Gölgesi üzerime düşüyor akşamın Meyus bir sessizlik sarıyor etrafımı Zaman, bu zaman… Vakit geldi… Müsaadenizle insanlığımı kusuyorum, Şeytani bir sesle kendime susuyorum! “Doğduğumuz anda yaşamı aldatırız Neden diye sorma Hepimiz ölüm için yaşarız Unuttun mu yoksa? Yaşamla ölümün girift ilişkisinde Aldatırken aldandık da… Her nefesle ölüme bir adım daha… Tanrım bu nasıl bir aldatmaca? Biraz göz kararması… Biraz iç bulantısı… Budur dünya hali… Kederi, yaşayarak geçmez! Her gün ölmemiz bundan belli ki… Samimiyetsiz zamanda, samimi bir itiraf bu Ölümün kucağına uzananlar inanır Ruh mu? Ruh, aldattığı kadar aldanır… Bir göz kırpımı bu DÜNya… Gelecek yok; her şey yaşandı, bitti. Prangalıyız yalancı bir zamana Tanrım bu nasıl bir aldatmaca? Tanrım? Beni duyuyor musun? …