Lavinya Dergisi
BOŞLUK
Mehmet YILDIRIM
Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
İçimde kocaman bir boşluk var
Ne yaparsam yapayım dolmuyor
Eksikliğin hissini kapatamıyorum
Zamanı geçiyor yaşamanın
Ve ben boşluğumla birlikte yaşamaya çalışıyorum
Sabah oluyor önce
Geceyi bitirip güneşe dönüyorum
Gün geçmek bilmeyen bir huzursuzluk
İçimi boğuyor güneşin sıcaklığı
Her yer aydınlık
Her şey düpedüz ortada
Oysa gece öyle mi?
Her şey karanlık
Her yer muamma
Karanlığın sonsuzluğunda kayboluyorum
Doldurmak zorunda olduğum bir boşluk yok
Her şey bir boşluktan ibaret
Ve kendimi yabancı hissetmiyorum
Nasıl da içimde yer edinmiş öyle değil mi?
Atamıyorum şu karanlığın gizemini
Yalnızlık insana geceyi sevdirirmiş
Öyle gördüm yaşantımdan
Dilimi susturdum hep
Kalbimle konuşmaya çalıştım
Başardım mı?
Bilmiyorum
Bu dünya için bu romantizm fazla
İnsanlar ince şeylerin farkında değil
Gündüz bir koşturma
Gece bir yansıma
Nereye gideyim ben bilmiyorum ki
Beni kurtar bu girdaptan
En büyük hayalim oysa
O bolluğun dolduğunu görmek
Mümkün olan şeylere aşığım ben
İmkansız şeyler de ilgimi çeker
Mümkünken bir şeyler
İmkansızlığın kıyısında olmayalım
Bir kadeh şarap
Biraz müzik
Gece birazdan başlar
Ben sarhoş olurum karanlıktan
Ben kendimi kaybederim bu mayhoşluktan
Geceyi sorma bana
Ben gündüzün yabancısıyım derim
Şimdi yine o boşluğun içindeyim
O boşluk ki dolmuyor ne yaparsam yapayım
Açılan yara kapanmıyor
İzi kaldıkça hatırlatıyor kendini
Susuyorum geçecek biliyorum
O boşluk dolacak hissediyorum…