Lavinya Dergisi
VEDAAğır bir katran gibi ilerliyor zaman
Akrep yelkovanla kavgalı belli.
Veyahut bana meydan okuyorlar. Bilmiyorum!
Vedâ makamı çalmaya başladığından beri
Ruhum asılı kaldı saatin kadranında. İlerlemiyor!
Hızlı ilerlemiyor zaman gözlerinin gözlerime değdiği vakitlerdeki kadar.
Sen gülünce çıkardı benim kalbimin gamzesi,
Âh gülüşler gâmlı, kalbim yâr zedeli kaldı.
Sesini duyunca terleyen avuç içlerimden kan damlıyor şimdi.
Parmak ucu dokunuşlarda gizliydi tüm hisler,
Gönlün en ince yerinde toplanmıştı tüm gizler.
Bir kuş uçumu kadar yakındı yüreğim sana.
Bir kuş ölümünü reva gördün bana.
Hani diyor ya şair; - Kuş ölür, sen uçuşu hatırla!
Hatırsız hatıralar arasında ölüşümü sakla!
“Vedâ” dediğin anda elif gibi dimdik dursamda karşında,
Vav gibi büküldü ruhum yerin kırk kat arşında..
Âh sevgilim şimdi sırlı camlar ardında birer gölgeyiz.
Ben “hiç”, sen “kimse” sin...