Lavinya Dergisi
GÜÇ VE ZARAFETKadın...
Çoğu coğrafyada ötelenen çoğu coğrafyada ise ötelenmediği iddia edilen. Ruhunun kenarlarında sessizce gezdiği bilinmeyip, hayatını bir ipin üstünde yürüdüğü keşfedilmeyen. Mitolojide Zeus'un Prometheus'a kızıp insanlığa gönderdiği, Pandora'nın kutusu ile sembolize edilen kadim varlık. Erkek egemen toplumlarda bir çok güç savaşının ana nedeni. Fiziksel etkenliğine bakmadan ruhsal gücü ile dengeleri değiştiren canlı. Sessiz ama güçlü bir etkiye sahip, derin izler bırakan irade.
Kadın...
Uğruna dağlar delinen, adına şiirler yazılan güzellik. Sonra da bağnaz bir sahiplenme dürtüsü ile dört duvar arasına kapatılan. ''Ya benimsin ya toprağın'' kör zihniyetiyle hayatı elinden alınan. Namus kavramı bedenine atfedilen, özgürlüğü elinden alınan. Her adımında ayrı bir hikaye barındıran, acısıyla, kahrıyla, umuduyla yaşayan ve yaşatan. Bedenine getirilen sınırlara boyun eğdirilen, yürüdüğü yollar bile başkasının onayı ile çizilen bir kader. Yaşamdan koparılmaya çalışsa da bünyesindeki dirayetle hayata meydan okuyan.
Kadın...
Zarafetin, estetiğin ve nahifliğin bir bütünü. Aşkın eş anlamı. Öngörülemeyen, anlaşılmayan, hesaplanamayan farklı düşünme yetisine sahip bir zihin. En karmaşık yapısında bile yine de içinde bir yalınlık taşıyan. Görmekle bakmanın farkını hissedebileceğiniz bir bakışa sahip evren. Varlığıyla yeni bir evreni var eden; bazen sessiz, bazen fırtınalı, ama her daim kendine has. Kendi içindeki karmaşık ve sade denklemi bir ahenge bağlayan.
Kadın...
Kendi canından bir can doğuran. Savaşçı ruhunu inceliklerle sarıp sarmalayan. Paylaşan, üreten, yoktan var eden. Demir gibi güçlü bazen de bir ipek kadar narin. Sabrı, metaneti ve kendi ışığını elini değdiği yere nakşeden. Sadece dış dünyaya değil kendi içindeki köklere kadar gücünü aksettiren. Her yarada, her acıda yeniden doğan, kendini baştan yaratan mevcudiyet.
Kendi ışığını hiçbir zaman söndürmeyen, her daim güçlü kalan;
Özgürlüğünü, ruhunu, cesaretini ve sevgisini hiçbir zaman kaybetmeyen kadınlara selam olsun!!!