Lavinya Dergisi
İNSAN KENDİNİ KİME ŞİKAYET ETMELİ?İnsan, kendini kendine şikayet etmeli, aynanın karşısına geçip sesli bir şekilde doğru ve yanlışlarını tartışabilmelidir. Peki, kendimizi kendimize şikayet ettiğimizde, şikayet eden mi haklıdır yoksa edilen mi? Bunu nasıl anlayabiliriz?
Her insan, aslında kendisini tanır. Bu nedenle, objektif bir yaklaşımla kendini muhakeme edip haklı veya haksız olduğu noktaları itiraf edebilir. Fakat burada önemli bir detay var: İtiraf edebilmek için dürüstlük ve cesaret gerekir. İnsan kendini manipüle edebilen bir varlık olduğu için, her ne kadar kendini tanısa da, olduğu gibi kabul etmek zor olabilir. Eğer bir insan bu güce ve dürüstlüğe sahipse, zaten şikayete gerek kalmaz gibi görünüyor.
Manipülasyon konusunda size katılıyorum. Ancak unutmayalım ki insan, her şeyi yapabilme potansiyeline sahiptir. Kendini olduğu gibi kabul eden insanlar için sorun yoktur; bu kişiler zaten üstesinden gelebilecek güçtedir. Benim söylemeye çalıştığım, potansiyel olarak bu güce ve dürüstlüğe sahip olan insanların, aynayı bir araç olarak kullanarak, kendilerini daha iyi tanımaları gerektiğidir. Asıl mesele, insanın kendisini tanımasıdır.
Aslında aynı şeyleri söylüyoruz. İnsan, hem kendisinin aynası olabilir hem de başkalarının tecrübelerinden faydalanarak kendini daha iyi anlayabilir. Sürekli kendimi kendime şikayet etsem, bir noktada hep ben haklı çıkıyor olabilirim.
Hemfikiriz ama tamamen aynı fikirde değiliz. Sizin bu tespitinize katılıyorum; insanın bunu bir yaşam düsturu olarak benimsemesi faydalı olacaktır. Eğer mesele haklılık ise, herkes bir şekilde haklıdır.
Zaten tamamen aynı fikirde olsaydık, üzerine konuşacak bir şey kalmazdı! Ayrıca şu an bile ikimiz de haklıyız. Anlaştık!