Lavinya Dergisi
SEN ORADA YOKSUNSatırlar ruhum, kelimeler ruhumdaki yara izleri. Ve cümleler; yaralarımı iyileştiren merhem gibi.
Şimdi sen hep beni suçlayacaksın, vazgeçtin diyeceksin. Vazgeçmeme sebep olduğun hiçbir şeyi görmeyecek gözün. Her kırgınlığı tek başıma aşmama izin verdiğin günleri unutacaksın. Ben ağlarken uyuduğun günleri hiçbir zaman bilmeyeceksin. Sevmedin diyeceksin, bir gün gözlerine nasıl aşkla baktığımı umursamayacaksın. Sırf sen gül diye neler yaptığımı, sen mutlu ol diye nelerden vazgeçtiğimi hiç görmeyeceksin. Sana çok ihtiyacım olduğunda beni dinlemediğin günleri ben hiçbir zaman unutmayacağım, sen hatırlamayacaksın. Belki sen yine hatırlamayacaksın ama ben, verdiğin sözleri tutmadığını, bu beni yaralarken senin içine bile batmadığını unutmayacağım.
Zamanında yokluğunla baş edemeyeceğimi sanıyordum. Bende o kadar büyük hasarlar bıraktın ki, senden sonra toparlanamam sandım. Sensizliğin bana iyi geleceğini bilmeden. İşte bu veda bu yüzden benim zaferimdi. Bu veda benim iyileştiğim, kendimi bulduğum gündü. Bir sabah uyandım, sen yoktun ama ben yine kaldığım yerden devam ediyordum. Belki benden çok şey aldın ama artık kimse için fedakârlık yapmamayı öğrettin. Ben senden sonra kapıya yakın oturmayı, zamanı geldiğinde o kapıyı çekip çıkmam gerektiğini yoksa çektiğim tüm acıların bende kapanmayacak yaralar açacağını öğrendim. Sen bana nankör insanların yasını tutmamam gerektiğini öğrettin. Ben de bundan sonra sırtımı hep kendime yasladım, kimseye güvenmedim.