Lavinya Dergisi

BU ÇAĞ
Gülşen SARIGÖL

"Yazdığın her harf,yazabildiğin her kelam ölümün elinden kurtardığın serçe kuşudur ve serçe telaşlı değilse öldü demektir"...diyerek kalemini kağıtla buluşturmuş milyonlarca insandan sadece bir tanesiyim...

Bir gülün güzelliğini, elinde makasla gülü sevmeye gidenlerden dinlediğimiz günden beri hakiki güzellik ve hakiki sevgi kavramlarını öznelleştirdik. Güzel olan özneldi evet veyahut sevilmeye değer olan da değişirdi kişiden kişiye. Lakin biz bu özelliği kendi benliğimiz ile sindirmeye çalışıp; "Güzel olan nedir ?" sorusuna hazır cevaplar bulmaya başladık. Sadece bize sunulan bilgiler ışığında yol almaya baş verip; sorgulama , irdeleme, bence bu diyebilme yetimizi günden güne kaybeder hâle geldik. Ya bu çağ yordu bizi veyahut bize bunu öğretti. Kolay ve basit şekilde elde edilip, kıymet verilmeyen metaların varlığı ve yokluğu oldu insanın savaşı. Bu kadar bilgi kirliliğinin ortasında vâr olan doğrular bile öznelleşmeye başladı. Körü körüne bağlandığımız inançlar, elimize ayağımıza vurduğumuz prangalar haline geldi. Ellerimiz ayaklarımız o kadar yetersiz kaldı ki doğrular karşısında; bu ahval gözlerimize hatta dilimize sirayet eder oldu. En hakiki mahkememiz kalbimiz bile acaba mı soruları ile kan pompaladı damarlarımıza... Bu çağ bize nefes almadan yaşamayı öğretti, mutlu olmadan gülümsemeyi, ağlayamadan haykırmayı, dinlemeden konuşmayı, yokken varım demeyi... Dayatmalardan, prangalardan ve bunca benlikten uzak kalıp yaşamak istediğimiz zaman ise bu çağ bize "öteki" hitabını yükledi. Vâr olmak bu çağdan biri olmak, onlardan biri olmak, ya da mış gibi yaşamak... Gerçek yalnızlığı insanların arasında çekmek... Yalnızlığın o muhteşem dünyasında vâr olduğunu hissetmek... Evet ya bu çağ bizi hissizleştirdi... O kadar hızlı alışır hâle geldik ki insana, olana, olmayana... Hislerimiz o kadar anlık hale geldi ki... Neye ağlasak derdimiz kendimizdi... Neye gülsek sahteydi sanki ... Bu çağ insandan uzak ama insana yakın olmamız gerektiğini öğreten çağ... Ne yaşattı ne öldürdü bizi bu çağ...