Lavinya Dergisi
TEK BAŞIMA…Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Ben gittiğim her yoldan tek başıma döndüm. Bazen kendim girmek istedim o yola bazen birine inanarak girdim. Bazen duygularım istedi girmemi o yola bazen birinin sözleri yine de her defasında inanarak girdim o yollara ben. Hiç gözümü kırpmadım girerken, hiç geriye bakmadım yürürken hep ilerledim hep yürüdüm hiç durmadım. Çünkü bir yolda yürümeye karar verdiğinizde o yolda dikenlerin olacağını da düşünürsünüz engellerinde. Kolay yerlerin olacağı gibi zor yerlerin olacağını da bilirsiniz. Zorlanacağınızı bile bile belki de kan revan içinde o yolu bitireceğinizide. Ben her şeyin farkındaydım ve her şey için kararlı.
Sonra ne mi oldu?
Sonra çıktığım her yoldan tek başıma döndüm geriye. Ya yolun başında kaçtılar ya yolun ortasında. Bir zorlukta veya anlaşmazlıkta bıraktılar gittiler. Gerçi insanlardan fazlasını beklemek biraz benim ahmaklığımdı ama yine de yolu yürüyen yolun sonunu gören insanlar vardı. Umudum onlardı ve ben onların şansından istiyordum. Kaderde diyebiliriz tabii ki inanan insanlarız sonuçta. Bazen tesadüf dediğimiz kaderdir bazen şans dediğimiz.
Peki hep mi kadersizdim ben?
Daha doğru bir cümleyle hep mi kaderime ters yolları seçtim?
Bir insan hiç mi iyi yolu bilmez?
Bir insanın hiç mi yüzü gülmez?
Güzel olacak şeylerden bir tanesi de kadermiş öğrenmiş oldum. Hemde en acı şekilde tecrübe ederek. Umut ettiğim her şey elimde kalınca anladım olmayacağını. Umut denen şeyin bir hayal parçası olduğunu anlayalı karamsar bir adam oldum. Yine de hayal kurmaktan vazgeçmiyor deli gönlüm. Her gün yemek yiyor, su içiyor ve bir şeylerin hayalini kuruyorum. Yaşamak bu mu derseniz hayatımı hiçbir zaman tam manasıyla yaşamadım ben. Birilerine hep yetişmeye çalıştım. Yardımına yetişmeye, mutluluğuna yetişmeye, hüznünü paylaşmaya, yanında olmaya.
Peki bana kim yetişti?
Geceleri hep tek başıma acı çektim ben, tek başıma ağladım. Bunları yazmayı doğru bulmuyorum ama içimi döktüğüm tek şeyin bu kağıt parçası olduğunu anlayalı da epey oldu maalesef.
Üzgünüm toz pembe yaşanan bir hayat olmadığını öğrendim kalbim.
Ve duyguların genelde yanlış insanlar için canlandığını anladım.
Üzgünüm seni bu kadar acı içinde bıraktığım için. Doğru insan yok muydu ben mi yanlıştım hep inan bende bilmiyorum.
Yine de yaşıyoruz değil mi?
Biri bir şey sorarsa her şey yolunda.
İyiyiz, genciz, güzeliz…
Çaktırma kimselere
Yine aynı masada buluşuruz gece kalbim
Suya düşmüş hayallerime de haber verdim
Acılar daima orda zaten
Kapıya da çaktık mı mutluluk giremez diye
Tam olur her şey…