Lavinya Dergisi

BİR FOTOĞRAF KARESİ
Belinay KARAGÖZ

Satırlar ruhum, kelimeler ruhumdaki yara izleri. Ve cümleler; yaralarımı iyileştiren merhem gibi.

Ruhum şarkılar mırıldanıyor sevgili, duyuyor musun? Yüreğimde fırtınalar çıkıyor, sen üşüyor musun? Gözlerimden akan yaşlar kalbimi ıslatıyor, sen de hissediyor musun? Eskiden olsa duyardın. Eskiden olsa, sen üşüme diye içimdeki fırtınaları gözyaşlarım dindirirdi. Şimdi yoksun. Sensiz uyandığım kaçıncı sabah, yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum. Baktım geleceğin yok, artık saymayı bıraktım. Sen, bana bir vedayı bile çok gördün ama ben yazdığım mektuplarda sana her gün veda ettim sevgili. Her vedamın içinde gitmemeni istedim, sen çoktan gitmişken. Ben senden gidemedim çünkü bir süre önce benim için her şeydin. Dinlediğim en güzel şarkı, gördüğüm en güzel tablo sendin. Senin gözlerin benim evimdi. Sen benim her şeyimdin sevgili, artık değilsin. Şimdi karşıma geçsen, her şeyin düzeleceğini söylesen de gözlerine bakamam ama biri gelip canımı çok yakacağını söyleseydi yine de seni severdim. Çünkü ben artık seni değil, anılarımızı özlüyorum sevgili. Bir fotoğraf karesinde hâlâ mutluyuz. Sen bana bakarken gözlerinin içi gülüyor, görüyorum. O fotoğraflarda benim içim yanmıyor, sen beni seviyorsun. O fotoğraflarda ben mutluyum, sen yanımdasın. Biz zaten ancak o fotoğraflarda yan yana olabiliriz. Ancak o fotoğraflarda böyle güzel gülebiliriz. Ama artık gelme sevgili, biz bir fotoğraf karesinde bile buluşmayalım. Çünkü ben anladım; sen istersen ömrünü ver, istersen yoluma güller kat, beni hak etmiyorsun. Şimdi benim içim soğudu, seninki yansın. Sensiz uyandığım son sabah, yazdığım son mektup bu olsun sevgili.