Yıllardır kitaplarını sürekli olarak bir yerlere kaydettiğim ama ne hikmetse henüz kalemiyle tanışmadığım Amerikalı yazar, romancı ve gazeteci Ernest Miller Hemingway'in hayatından birkaç paragrafı sizin için derledim. Kendisini hem ben daha yakından tanımış oldum hem de kendisini size tanıtmak istedim. Nasipte varsa bir gün okuduğum bir kitabını da "Yazar Tavsiyesi" olarak sizlere sunmak isterim. Şimdi gelelim Hemingway'i siz kıymetli okurlarımıza tanıştırmaya.

Toplum arasında genellikle Hemingway olarak bilinen yazarımızın asıl adı Ernest Miller Hemingway'dir. Amerikalı bir romancı, hikâye yazarı ve gazeteci olarak tanındığına zaten değinmiştim. Hadi gelin Hemingway'in hayatına şöyle bir göz atlım; Ernest Miller Hemingway, takvimler 21 Temmuz 1899'u gösterdiğinde 5 çocuklu bir ailenin ikinci erkek çocuğu olarak dünyaya gelir. Müzisyen bir anne ve doktor bir babanın çocuğu olan Hemingway, lise eğitiminden sonra ailesinin üniversiteye gitme isteklerini reddederek "Kansas City Star" gazetesinde muhabirlik yapmaya başlar. 1917'de Avrupa'da patlak veren Birinci Dünya Savaşı'nda orduya katılmak için gönüllü başvuruda bulunmuş ancak gözündeki sağlık sorunları nedeniyle ilk etapta başvurusu reddedilmiştir. Başvurusu reddedilen Hemingway, tam bir yıl sonra yani 1918'de gönüllü olarak başvurduğu İtalyan ordusuna ambulans şoförü olarak katılmıştır. Savaş sırasında yaralanmış ve Milano'da tedavi görürken hemşire Agnes von Kurawsky'ye aşık olmuştur. Savaştan sonra ABD'ye dönüşü için plan yaptığı Agnes Von Kurawsky tarafından terk edilmiş ve bu deneyimini "Silahlara Veda" adlı romanında anlatmıştır. Hemingway, savaştan sonra bir yıl boyunca çalışmadan geçinmeyi tercih etmiş ve bu süre zarfında Hadley Richardson ile dünya evine girmiştir. Evlendikten sonra Chicago'ya taşınmış ve "Daily Star" gazetesinde iş bulmuştur. "Daily News" gazetesinde çalışırken savaş muhabiri olarak İstanbul'a gönderilmiş ve Türkiye'de bir ay kalarak İzmir'deki büyük yangın olayı ve sonrasında yaşanan göçle ilgili haberler yaparak dikkat çekmiştir. 1936'da, Dünyanın İlk Kadın Savaş Muhabiri olan Martha Ellis Gellhorn ile tanışmış ve evlenmişlerdir. İkinci Dünya Savaşı sırasında eşiyle birlikte savaş muhabirliğini yapmayı sürdürmüşler ve işlerinden arta kalan zamanlarda farklı bölgelere seyahatler düzenlemişlerdir. Bu süreçte Hemingway'in eserleri geniş kitlelere ulaşmış ve iki kez Pulitzer Ödülü'ne (Edebiyat, gazetecilik, müzik alanında verilen ödül ) aday gösterilmiştir. İlk olarak "Çanlar Kimin İçin Çalıyor" adlı yapıtıyla aday gösterilen Hemingway, bir jüri üyesinin itirazı nedeniyle ödülü alamamış ancak bundan tam bir yıl sonra "Yaşlı Adam ve Deniz" adlı romanıyla Pulitzer Ödülü'nü kazanmıştır. Pulitzer Ödülü'nden bir yıl sonra Nobel Edebiyat Ödülü'ne de layık görülmüştür. 61 yıllık bir ömür süren Hemingway, bu döngü boyunca çeşitli yaralanmalar, hastalıklar ve ruhsal bozukluklar yaşamıştır. Başından iki kez uçak kazası geçmiş, alkol bağımlılığı başına devamlı olarak iş açmıştır. Öyle ki alkole olan bağımlılığı sonucunda ruhsal olarak çöküş yaşamış ve bu ruhsal çöküş onun ölümüne sebebiyet vermiştir. Bu bağımlılığıyla mücadele etse de tarihler 2 Temmuz 1961'i gösterdiğinde artık yaşamanın kendisi için bir anlam ifade etmediğine kanaat getirip kendi av tüfeğiyle intihar etmiştir. Öldüğü yıl gazeteler Hemingway'in ölümünü kaza olarak yazmış ancak bundan 5 yıl sonra eşi Mary Welsh, Hemingway'in ölümünün bir intihar olduğunu açıklamıştır.

"Hayat hakkında yazabilmek için önce onu yaşaman gerek” sözlerinin sahibi Hemigway’in hayatından size sunduğum kesit bu kadardı. Yazımı noktalarken aşağıya da Hemingway’in birkaç eserini bırakmış olacağım.

*Yaşlı Adam ve Deniz
*Çanlar Kimin İçin Çalıyor
*Güneş de Doğar
*Silahlara Veda
*Cennet Bahçesi".