Lavinya Dergisi
AŞK’IN AŞK HALİ…
Mehmet YILDIRIM
Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Bilsem, seni bilsem ezelden ebede
İçimdeki yangını söndürsem
Yüreğine dokunsam inceden
Sonra bir aşk şarabı içsem
Dudaklarının kenarından
Görsem, görsem manzara güzelliğini yakından
Bir bardak çaya hasret kalsam
Sarsam kollarıma seni geceden
Sarsam da kokunla uyusan
Sevsem, sevsem seni kırıldığın her yerden
Yaralarına bir merhem olsam
Tutsam ellerini gün batarken kızıllıkta
Yeniden güneşi seninle doğdursam
Sarsam, sarsam seni güzel belinden
Boynunda uyusam, göğsünde sabahlasam
Uykumda seni sayıklarken gece yarısı
Uyanıp uyanıp rüyamdan sana karışsam
Koklasam, koklasam şu saçlarının gül kokusunu
Ellerimle oynasam, yüzümde gezdirsem
Mutluluğun tarifini sorsalar bana birden
Dönüp dönüp bu anı anlatsam, bu anı yaşasam
Bilirim, bilirim hayat kısa her şey ani
Ya çıkmazsam sabaha diye düşünür dururum
Farkındayım hüznünün ve acının
Seni yaşayıp seninle olmanın hayalindeyim
Şimdi, şimdi aynada baktığım suret ben
Gördüğüm sensin be güzelim
Bir şans ver şu aşığın gönlüne
Bir umut ek ki sana dünyaları yaşatayım
Ben bu mecnun hallerimle
Seni öpmeden sarhoş olup
Seni izleyerek aşk olurum…