Lavinya Dergisi

TİK-TAK
Tuba DİLEK

Sinemayla kafayı bozmuş, edebiyatla iç içe olmaya bayılan, sürekli araştıran bir yazar adayı.

Bin musibetin biri geldiğinde
Zaman o an durmasıyla meşhurdur
Dakikaların ve saatlerin oturma eylemi gibi
Yelkovanın akrepe aşık olması ya da
Yerinden kıpırdamamak için zamanı bükmesidir
Eskiyle yeninin birbirine kilitlenmesidir
Ellerin kenetlenmesi
Ya da koca koca şehirlerin çarpık kentleşmesi gibi
Baştan sona büyüyen bir karmaşanın insanı tetiklemesidir
Metronun sayacı senin için işliyor sanki
Kondüktör çok daha hızlı sürüyor gibi
Kesin kurallar aşıklar için bozuluyor
Saniyelik bakışmaların hesabını soruyor insanoğlu
Ve bakışılan her dakika biraz daha uzuyor
Medcezirler sarmış seni tepeden tırnağa
Sıradan bir konuşma peydahlanıyor önce
Ardından sesin yankılanıyor uzuvlarımda
Kalp atışları yükselirken normalinden de yukarı
Uzayan o dakikalar o anda duruyor
Saatin tik-takları arasında o yüz aklımı meşgul ediyor
Bilsen ki senin yüzün
Ve biliyorum bunun sonu sadece hüzün