Lavinya Dergisi
BU ZAMANIN MESELESİMesele sevilmek değilmiş, insan üstü o ego, ne çok tutsak etmiş bizi kendine. Benim diyen baba yiğitler bile yerle bir olmuş onun yüzünden, velhasıl tüm insanlığı zehirlemiş. Nasıl da kibirimizin arkasına saklandık öylece. Cesaret edemez dediğimiz herkes bizi alaşağı ederken gözlerimizi kapatmışız. Şimdi dipteyiz, kendi ellerimizle büyüttüğümüz her şeyin altında eziliyoruz. Gerçeğe kulaklarımızı kapayarak yeni bir algı yaratmışız. Her şeye herkese sağır kesilmişiz günün sonunda. Her yerde yer alabilmek için herkesin üzerine basa basa geçmişiz. Hani kazanınca mutlu olacaktık(!) Koskoca bir yalandan ibaretmiş. Nasıl da korkunç yaratıklara dönüştük. Ama zamanında güzel çocuklardık. Ahlak abidesi olarak çıktığımız bu yolda şimdi karanlık altında yaşayan utanç verici o kişilere dönüştük. Dönüp bakamıyoruz bile kendimize o kadar benzedik ki bu çağın insanlarına. Benzememek için ağladığım o günler bile siliniyor artık zihnimden. Hırsla beslemişiz kendimizi bunca zaman. Kutsal saydığımız, doğru bildiğimiz hiçbir şey kalmamış artık bugünden yarınlara. Korkmanın zamanı geldi artık çocuk! Korkmazsan eğer bu yol seni bitirecek. Mutluluk peşinden koşmanın zamanı artık. Hırs, ego, başarı; unut gitsin hepsini. Önemli olan sensin. Bu yolda kaybetme sakın seni. Biliyorum farklı olmak çok zor olacak lakin insanlığını bu kadar çabuk kaybedemezsin yoksa nesil yozlaşacak. Tek umut, belki de bugünün dünyasında sadece sensin. Mesele neymiş biliyor musun? Mesele sevmekmiş; birini, bir şeyi, bir yeri. Belki de sadece kendini…