Lavinya Dergisi

BAĞIMLILIKLARIMIZDAN ARINMALIYIZ
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

“Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne.” Diyor ya hani usta şair Can Yücel, ben de bugün bağlılıklarımız, bağımlılıklarımız üstüne birkaç kelam etmek istiyorum. Mesela bir insan ya da insanlar neden bir şeye bağımlı olmak mecburiyetinde hisseder? Kendisinde bağımlılık yapan her neyse onsuz bir hayatı neden düşünemez? Başka ihtimaller başka seçenekleri neden kâle almayız?N eden hayatımızda bir şeyler eksik olduğunda sanki dünya başımıza yıkılmış da her şeyimizi yitirmişiz gibi bir yanılsama içerisinde oluruz ? Bunların hepsi bende birer soru işareti. Ben dahil olmak üzere tüm insanlar bazı şeylere taparcasına sahipleniyorlar, bağımlı hale geliyorlar. Bu bağımlılıklarımızı sıralamamız gerekirse eğer aile, sevgili, eş, dost, iş, para, evlat... Mesela ailemiz olmazsa biz hiçmişiz gibi hisssederiz. Oysa dünya insanların doğup yaşayıp ve ölmesi üzerine kurulu bir yer. Doğal olarak aile bizler için çok önemli olsa da günün sonunda bir ailemizin olmama ihtimaline de kendimizi alıştırıp ona göre yaşayabilmeyi öğrenmemiz gerekiyor.Benim ailem öldü, kaybettim vs. gibi ifadeler ne hayatı daha güzel hale getirir ne de giden aileyi hayata döndürür. Bu aşk, sevgililik ya da evlilik konularında da öyledir. Bu ilişkilerde de beraber yürüdüğümüz insanların günün sonunda hayatımızdan gitme ihtillerine de yer ayırarak yaşamamız gerekiyor. Birileri, biri ya da bir şey olmadan yaşayamam dememeli insan. “Bağlanmayacaksın” şiirinde anlatıldığı üzere o olmadan yaşayamam dediklerimiz olmasa bile yaşarız. Ancak mutsuz ve hayatı devamlı olarak kaçırmış şekilde. Bunun olmaması adına yol aldığımız aşkımız, sevgilimiz, ailemiz, dostumuz dediğimiz insanların gitme ihtimallerini de göz önünde bulundurmalıyız. Birileri hayatımızdan gidiyor diye kendimizi kapatmamalıyız. Birilerinin yokluğunu mutsuzluk yapmamalıyız. Bazen tek kişi yaşıyormuşuz duygusuna kapılmalıyız.Çünkü dünya bir. Yaşayacağımız hayat bir. En önemlisi biz biriz. Öyle uzun uzadıya bir zamanımız yok bu evrende. Her an göçüp gitme durumuyla karşı karşıyayız.Birilerinin bizim için vaat ettiği çiçek bahçesine muhtaç değiliz. Gayet de kendi başımıza yaşayabiliriz.Birilerinin hayatımızdan çekip gitmeleri mutsuzluğa sebebiyet vermemeli. Bize iyi geldiğini düşündüklerimizle olmuyorsa farklı insanlarla farklı iş alanlarıyla farklı şehirlerle devam etmeliyiz. Bir yere birilerine hapsolmayı kaderimiz haline getirmemeliz. İllaki bir şeye bağlanmak istiyorsak bu ideallerimiz, hayallerimiz, umutlarımız olmalı... Bizi mutsuzlaştıracak hiçbir bağımlılığa yer vermeden bağımlılıklarımızdan arınmalıyız.