Lavinya Dergisi

AHİR ZAMAN
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Karanlık şafağını ne zaman söker dersin, ay ışığında süzülen ceylan
Var mı senden öte güzellik, varsa yanmaz mı cihan?
Tüm tövbelerim sana kul, etsen bu canı yakan iki kelam.
Sana yana yana kül olmuş bu bedenin son kemiği.
Ruhum sana taaşşuk lakin bir senden ayrı.

 

Gezdim gördüm nice sene, senden âla yok ki seven?
Bir sen yasaktın bana, içki haram kılınmadan evvel.
Sökse içimdeki sevdanı ahir zaman, kalmaz mı sanırsın bir tutam
Belde belde gezdim de kokun hala çıkmaz aklımdan
Sevda değil bu; büyüdür kahin öyle der, iflah olmam daha.

 

Yolun sonu gözükmüyor daha, kaldık çıkmaz yollarda.
Ebedi aleme doğru yolculuk, lakin Tanrı der vakti değil daha.
Öyle acı serzenişler bunlar, bilirim hepsi korkudan yana.
Sar kollarınla onu, esir olsun sana, ürkütmesin asla.
Seni yok edecek olan seni yaratandır, korkma bir daha gayrısından.

 

Öyle bir cihan bıraktılar ki sana, görülmez bundan güzeli Arş-ı Âla'da.
Uğruna binlerce insanın kan döktüğü bu vatanda haya elbet olmak zorunda.
Hür yaşadığım bu toprak ezelden beri emanettir ölmem gerekse de bu uğurda,
Kaparım gözlerimi al bayrağın altında!
Yâr ile vatan meselesi, namus yazar kitapta.

 

Bu sevdanın diyetini yalnızlıkla ödedim.
Sanma ki korkum geçmez, bu yangın dinmez!
Cihan-ı yaksa sevdam, köz oluncaya kadar canım yandı demem.
Yıllar acımamış, zaman iyileştirmemiş lakin bir ben...
Bir ben sana olan aşkımdan feragat etmemişim.

 

Rakı masasında dilimden dökülen tek kelime senin adın.
Sorsalar seküler yaşarım ama iki yudumdan sonra
En alâ Anadolu çocuğuna bağlarım.
Bu meret böyle işte özüne döndürüyor insanı,
Tabi özünü unutmak mümkünse eğer.

 

Lafı uzatmayalım daha, manasızlaşıyor her şey.
Her güzel şeyin sonu mutlaka keder, ehline denk gelirsen olmazsın heder.
Mühim olan zamansa senin için, üç günlük dünya demişler.
Anlam aramayı bırak! Her şey, başladığına döner.
Kapkara puntolarla yaz, okusun tüm gençlik
"Bu dünyanın hatırı, ebedi alem için sadece üç beş kelam."