Lavinya Dergisi

RAFLARDA UNUTULAN KİTAP
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Raflarda unutulan kitap gibisin ve hala okunmayı bekliyorsun.
Aslında sen de biliyorsun okunmayacağını ama bir umut keşfedilmeyi bekliyorsun.
Beklediğin zaman içerisinde birçok insanla her ne kadar konuşamasan da o kişilerin senin için ne düşündüklerini ve ne amaçla seni eline alarak sayfanı karıştırdıklarını anlamış oldun.
Ve bu süre zarfında bazıları da aradıklarını bulamayanlar olmuştu.
Zaten insanlar her zaman ne istediklerini bilmeyenler değil midir?
O zaman da ne istediklerini bilmeden ellerine hangi raftaki kitap geçse bazıları göz ucu ile bakmıştır bazıları da sadece yaprakları sağ sol yaparak karıştırma eyleminde bulunmuş kişilerdir.
Ben en çok neyi sevdim biliyor musunuz?
O kitapların her bir sayfasında geçen sözlerin harcandığı emekleri, her bir harfin sözcük olmasını…
O emekler olmasaydı ne önemi kalırdı yazı yazmanın?
Duygular, düşünceler kitap sayfalarının da parçasıdır. En çok hisler ön planda tutulur.
Mesela bazen diyoruz, ne düşündü de yazdı bu bölümü veya ne yaşadı, ne hissetti bu sözcükleri sayfa haline getirirken…
Raftan bir kitabı eline alarak kendisini bulan insan da vardır. O raftan kitabı eline alarak içeriğinde ne yazıldığını okuyup ama anlamak istemeyen insan da vardır.
Her kitap geç olsa da kendi sahibini bulacaktır. Ben buna inanıyorum.
Ben raflarda unutulan kitap olmak yerine bugün de, yarın da, diğer gün de yine seni bekliyor olacağım.
Sayfalar okunmak için seni bekliyor.