Lavinya Dergisi

TAM O ANDA...
Burçin LAÇİN ALTAY

Ömrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.

Yazsız kaldığım bir zamanda
Üşüyen bir sokağın kalbinde
Yağmurun sarhoşluğundaki rüzgârla sarmaş dolaş
Bir yalnızlık giyindiğim esnada
Tam o anda  


Dünyayı durduran güzüyle bir aşkın 
Savruldum
Çarptı düşüncelerimin utangaçlığı
Ve telaşı bütün sokak duvarlarına
Duvarlar tuzdan, acıdan, fosfordan örülmüş tuğlalarla bezeli
Özene bezene içinde büyüttüğü sevgiyi 
Uçurtma misali gökyüzüne salıverdi
Tam o anda  


Öyle çok beklemişti ki kalbim
Alışılmış bir yalnızlığı kurban edemezdi artık 
Vazgeçişlerin en ağrılısından kurtulmak için 
Kaçtı sokaklarca, kaçtı evlerce
Evvelce zamanın isli kokusuna bulanmış aşktan ve savaştan 
Yalnız ve sinsi bir huzuru kuyruğundan yakaladı sokaklar
Tam o anda 


Tükendi sözcüklerin kesif hançerli hissi
Gaddarlığından sual olunmaz aşklar tanrıya isyan ederken
Zalim kullar sedef parlaklığına büründü
Kötücül evrene armağan uçurtmanın düşüşüyle
İnançsız, tohumsuz kalpler serpildi yeryüzüne
Dünya artık tufandı
Tam o anda…