Bir bayram daha geçti ömürden. Bir çizik daha atıldı ömür defterine inceden. Bir yaz günü daha yaktı tenimizi. Bir mevsimi daha geride bıraktık şimdiden… Neler değişti hayatımızda bu bayramdan sonra? Yahut bayramın ne olduğunu tam anlamıyla anladık mı gerçekten? Sahi bayram neydi? Yıllar geçti bayramın ne olduğunu hiçbir zaman anlamadım ben, sanırım ömrümün sonuna kadar da anlamayacağım diğer tüm insanlar gibi. Birlikteliğin simgesi diye sosyal medyalarda reklamlanan bayram sanki kalplerimize hiç gelmemiş gibi. Küsler var, dargınlar var, konuşmak isteyip konuşamayanlar var, gitmek isteyip gidemeyenler var, yarım kalanlar var, tamamlanamayanlar var… Bu kadar varın içinde ne yok peki? İşte orda düğüm kopuyor işte. Samimiyet yok mesela, sevgi yok, saygı yok, insanı bilmek yok, kendini tanımak yok, ayırt etmeksizin gönül almak yok, gönüllere misafir olmak yok… Bu kadar yokun içinde insan bi yerde buluyor kendini illa ki. Herkesin dargınlığını bir yere kadar anlıyorum biraz da. Kimisi iyiliğinin karşılığını nankörlük olarak almıştır. Kimisi kötülükten başka bir şey görmemiştir. Kimisi menfaatçi sevdiklerinden, dostlarından, akrabalarından sıkılmıştır. Hepsini anlıyor ve saygı duyuyorum. Peki ya bunun dışındakiler? Saçma sapan sebeplerle araları açık olup yakınlaşamayanlar, konuşmaya can atıp gurur yaptığı için konuşamayanlar, uzakta olup mesafeleri aşamayanlar, ve daha neler neler… Bayram tüm bunların geride kaldığı, sevinçlerin bol olup, hüzünlerin yok olduğu günler değil miydi? Müjde niyetine yılda iki defa gelen bu güzel günlerin kıymetini biliyor muyuz? Hangimiz acısını tamamen unutabiliyor? Kafasını rahat bir şekilde yastığa koyup bugünde çok güzel geçti be diyebiliyor? Sürekli sorular sorular… İnanın bende yoruldum ama bunları sorgulamaktan da alamıyorum kendimi. Sizinde sorgulamanızı tavsiye ediyorum zira ben bir cevap bulamıyorum. Siz bulursanız bir adım öndesiniz demektir. Hep beraber bulamazsak bir sonraki bayrama kavuşmak dileğiyle…