Lavinya Dergisi

SESSİZ
Tuba DİLEK

Sinemayla kafayı bozmuş, edebiyatla iç içe olmaya bayılan, sürekli araştıran bir yazar adayı.

Tut ki hiç dinlememişiz eski bir radyo
Görmemişiz en uçsuz bucaksız tepeleri
Hiç olmamış kalbimizin ipleri elimizde
Çizik attığın tahta sıralar konuşmuş günlerce
Susturucu takılmış bir tabanca gibi ölümünden rol çalmış
Ölürken bile mesele olamamışsın
Varsay ki gözlerinde bir nihayetle ortada kalmışsın
Üzerini örten ince bir örtü sonun olmuş
Şimşeklerin çaktığı akşamlarda ağaçların keşkeleriyle dolmuş orman
Mezarlığın kenarındaysa köpek
Ölüm havlıyor hırlıyor geceye
Köstekli saatinin tik takları arasında ay yerini güneşe bırakıyor
Diyelim ki görmemişsin tek bir güneş ışığı
Mağaradan çıkmak gelmemiş aklına
Kendine bile yaslanamayacağını anlayamamışsın bunca zaman
Şimdi taşlar dökülüyor ulu tepelerden
Akşam yine bastırıyor ağır bir taş gibi üstümüze
Gör bak gök bile başka bir mavi şimdi
Bastığı toprak insanı tetikliyor birdenbire
Gözlemlerin işlerken beynine, içine
Ay ışığı yeter sana