Lavinya Dergisi
USTA
Mehmet YILDIRIM
Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Yeniden yaşamaya
başlamak zor
Ben kendimi kaybolmuş hissediyorum usta
İçimde ölümlerin sırasız hali
Kendi yaramın kanayan silüeti
Aşkın gözyaşları huzurunda
Bir mezarlığın girişimde buluyorum şiirlerimi
Kör kütük sarhoş olmuş tenimde
Buz gibi bir duygunun ürpertisi
Üşüyorum ama aldanmıyorum karanlığa
Burası neresi?
Ben kaybolmuş insanların mekanında
Yahut olmam gereken yerdeyim belki de
Geride bıraktıklarım peki?
Ya da geride bırakanlar mı demeliydim?
İşte şimdi bilmecenin cevabı çıkıyor ortaya
Kaybedenlerin yanında yer almalıyım
Ben bu talihsiz bahtımla
Dönüp dolaşıp kendimi
Bu mezarlıkta bulmalıyım
Nihayet ait hissettiğim bir yerdeyim
Hikayemin biteceğini hissediyorum
Ömür defterinde onca sebepsiz çiziğin yerini
Ben gerçeğin alacak olması rahatlığında
Kaybettiğim günlerimi hatırlayarak
Değiştirmek istediğim ne varsa geçmişe dair
Film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden
Ben hep izleye kalıyorum bazı şeyleri
Adım atacak halim kalmamış
Yüreğimde sızlayan bir acı
Ben bunları haketmemiştim usta
Ben ikiden bir çıkınca bir kalır demiştim oysa
Yanılmak ne büyük acıymış
Peki ya yarım kalmak
Yarım kalan bir gün tamamlanır mı?
Oysa hayat başka söylüyor sözlerini
Yarım kalan yarım kalır belki de ömründe
Olsun be usta
Geldiğimiz mezarlığın kazıldığı yer bizimdir
Mezara da tek girilir sonuçta
Geride kalanlar var diyorsun
Ben gidiyorum
Kalanlar çaresine bakar yaşamanın
Ben gittiğim yerde nasılım
Bilmiyorum
Gizemli bir yolculuk bu
Ölmeden ölenler varmış dünyada
Görüyorum artık,
Onları hissediyorum…