Ummadığımız bir anda çıkıp, ummadığımız bir anda kayboluyor insanlar.
Kalbinin acıdığını hissetmek nedir bilir misin?
Ya da kendinden çok güvendiğin seni yarı yolda bıraktı mı?
Etrafta bir sürü kalabalık varken, tir tir titredin mi?
Kalabalığın içinde tek kalmaktan bahsediyorum.
Bence uğraşma.
Düşünmeye bile zahmet etme.
Ok gibi kalbimize batan keşkelerimiz var bizim...
Büyüklerimden duyardım hep, ama yok onlar büyük her şeyi abarttıkları gibi;
Kimseye güvenilmeyeceğini, abartıyor, sanıyordum.
Öyle değilmiş; İnsanlar değişkendir,
Verdiği sözün yarın tam tersini yapabilirler.
İnsanlar nankördür,
Ne yaparsan yap, ne kadar fedakar olursan ol, yaptıklarını unuturlar.
Ne kadar üzüldüğünü söylersen söyle,
Onlar sadece kendilerini, kendi mutluluklarını düşünürler.
Benciller kısacası, şaşırmamak lazım aslında insanoğlu bu yaptığın onca şey, yapmasaydın olur
amma, hiçbir şey gözünü korkutmasın. Sen bittiğini zannedersin,
Lakin her şey daha yeni başlıyordur.
Her şeyin geçici olduğunu,
Ve her şeye yeniden başlamayı bilmelisin.
Bundan sonra da, sevgiye değil, güvene bakmalısın...
Malum herkes herkesi sevebilir, ama
herkes herkese GÜVENEMEZ...
Sevgi dedim de oda doğallığını, masumiyetini, içtenliğini kaybetmiş ne yazık ki.
Ne de güzel söylüyor o nostaljik şarkıda;
Hayat sevince güzel, sevince tatlı günler.
Bir kuşu kelebeği, bir taşı sevin yeter.
Kalp atmak için bir sebep arar, yaşama hevesini de bir sevgide arar...
kalp kırılmak istemez.
SEVİLMEK, SEVMEK İSTER .