Lavinya Dergisi

BAZI ŞEYLERİN TARİFİ
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

 

Anlamını yitirir bazen bazı hisler

Bir anda damdan düşmüşe dönersin

Halini anlatmak istediğinde yalnız

Yalnız kalmak istediğinde kalabalıklaşırsın

Gündüzler geceleşir

Geceler yoldaş olur

Sen gözlerini kapatacaksın diye korkarsın

Gece yalnız kalacağım diye korkar

Yıldızları sayarsın önce

Sonra karanlığa konuşursun

Elinden geleni yaptıkça

Elinden gelenin fazlasını ister herkes 

Karanlık bile aydınlığı durdurmanı ister 

Kötülük iyilikle olmamanı

Peki ya ben?

Ben neyle nasıl olmak istiyorum?

Umrunda olanını görmedim şu ana kadar

İçimde fırtınalar koptu

Ben yine kendime sarıldım

Yalnızlık nasıl bir şey diye soran olursa

Ona en iyi tarifi ben verebilirim

Yaşadığım onca şey var

Belki yaşamadığım on binlerce şey

Bu kadar zor olmalı mıydı hayat?

Bu kadar zor olmalı mıydı insanlar?

Hislerimle konuştuğum zamanda bile dinlemediler beni

Cümlelerim hep yarım

Yanımdaki bank hep boş kaldı

Zor zamanımda bir yalnızlığım

Bir yalnızlığımla savaşım vardı

Bu savaşın anlamı var mıydı?

Ben belki de benimle olanla savaşıyorum

Belki de yalnızlık diğer tüm insanlardan daha inatçı 

Düşündükçe koca bir kaosun içinde

Bir o yana volta atıyorum 

Bir bu yana

Anlıyorum ki ben mutluluğu

Güneşi kalburla taşır gibi taşıyorum kalbimde

En mutlu olduğum anlardaki hüznümün başka tarifi yok 

Ve yalnızlık…

Sımsıkı sarılacağım tek gerçek gibi yanı başımda

Ansızın düşeceğim zamanı bekliyor

Bilinir ki zor zamanda kim varsa insanın yanında

Yoldaşı da odur elbet

Ben düşmek üzereyim 

Bedenimi dimdik görseniz bile…