Lavinya Dergisi

YENİDEN
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Ya aklımı duyguma karıştırdığım gece,

Duyguma ihanet edersen…

Bu hayatın bir dönüm noktası olacak elbette. Her şey böyle yarım yamalak ve ters gitmeyecek. Bir yolum olacak en nihayetinde, ışıklar koyup, çiçeklerle süsleyeceğim. Attığım her adımda geçmişten kurtulduğumu hissedip o kötü anıları bir daha hatırlamayacağım. Hayat o kadar muamma ki bir saniye sonra nerde nasıl olacağımızı bilmeden devam etmenin bilinmezliği içinde birini son kez görüp görmediğimizi bilmeden ve biriyle vedalaşmak yerine görüşürüz diyerek zamanın acımasız kollarına kendimizi teslim ediyoruz hep. Görüşürüz diyerek ayrıldığım kaç insanla görüşmedim ondan sonra, hallederiz dediğim şeylerin bazılarını halledemedik. İmtihan olduğumuz her an biraz biraz yorulduk ve kaybettik bazı imtihanları. Kaybetmek güzeldir kazacağın günü bilirsen elbette, çünkü her kaybediş sona biraz daha yaklaştırır sizi. Sonunda elbette doğruyu bulursunuz iyi ya da kötü. Çünkü son bir şekilde kendini hazırlar size fark ettirmeden. İnce ince dokur kendini, bazen ağlatır bazen güldürür. Bazen yerle bir eder bazen göklere çıkartır ama bir yerde elbette fark ettirir kendini. Bir son olacağını bilen her insan kaybettiği her şeye kazanacağı gözüyle bakar. Peki ben kazandım mı? Bilmiyorum. Kaybetmeye devam ediyorum ve kazanacağıma olan inancım azalıyor. Bu inancın azalması ise kendi istediğim kazancın olmayacağını hissettiğim için artık. Çünkü eninde sonunda kazanacağım kaybede kaybede. Geriye dönüp baktığımda çıkılmaz dediğim şeylerden çıkmaz bitmez dediğim acılardan kurtulmuş ve geçmez dediğim mutluluklardan geçmişim. Çok istediğim şeyler olmuş, çok istediğim şeyler olmamış. Kimi zaman dünya başıma geçmiş, kimi zaman kendimi bir uzay boşluğunda bulmuşum. Her duyguyu yaşadım dedikçe yenisiyle tanışmışım. İşte hayat böyle yaşatıyor kendini. Doğuştan bir şeylerle başlıyor ve bir şeyler kaybetmekle oluyor. Coğrafya kaderdir ve değiştirilmeyecek gerçekler vardır. İnsan yorulur, uğraştıkça dibe battığını hisseder. Dener dener ve yanılır hep. Çünkü doğru zaman, doğru mekân ve doğru insan hiçbir zaman tutmaz istediğinde. Rastgele tanıştığı insanlarla dost olur, arkadaş olur. Beklenmedik anda gelen biriyle yol yürür veya aşık olur. Çünkü duygular planlarla hareket etmez, planlarla yaşamaz. Kaybetmek insan olmanın her şeyine mahsustur ve duygular en önde gelir kaybetme meselesinde. Bende kaybettim hepiniz gibi. Kazandım dediğim anlar oldu, kaybettiğim zaman kazanacağım sonunda dediğim anlar… Kazandığımı düşündüğüm anlar oldu hepsini bir şekilde geride bıraktım. Şimdi aklımla yürüdüğüm yolda kalbim elbette ortalığı karıştıracak. Gümbürtüsünün arttığı anları aklımla bastıracak. Ben kalbime yeniden inandığımda aklımı duyguma yeniden teslim edebildiğimde bir darbeye daha hazır mıyım?

Bilmiyorum,

Yaşayıp göreceğiz,

Ya da göreceğiz gerçekten yaşamasak da…