Lavinya Dergisi

BAZI ZAMANLAR VARDIR…
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

İnsanın kalbinin ağzında attığı zamanlar vardır. Deli gibi korkup sonsuz bir heyecanla koşturduğu zamanlar. Sevdiklerinin acısı bir başkadır yüreğe, hiç tanımadığı insanların çaresizliklerini izlemesi bir başka. Vicdanı olana her ikisi de aynıdır elbette. Zor bir hayatın zor olan yaşam koşulları arasında güzel şeyler yapmaya çalışan bir avuç insan var dünyada. Onca vicdansıza, acımasıza karşı dimdik durmaya çalışan bir avuç yüreği güzel merhametli insan… Nereye gidiyoruz diye düşünüyorum bazen. Bunca mal hırsı, para hırsı, makam mevki koltuk hırsı, neler yaptırıyor bize. Yaptığımız kaç işi hakkıyla yapıyoruz? Hangi haklara giriyoruz yaparken yahut yapmaya talipken? Kimin canını yakıyor kimin ekmeğine yağ sürüyoruz? Oysa yaşadığımız aynı dünya, aynı gezegen. Herkesin bir yerde birilerine dokunduğu yararı veyahut zararı var. Kimsenin kimseye muhtaç olmadığını düşündüğü zamanlarda bir ilahi güç herkesin herkese ihtiyacı var diye ibretlik mesajlar veriyor bize. Hangisini tam olarak anlıyoruz? Hangisini anlamaya çalışıp kendimizden başlayarak etrafa çekidüzen vermeye uğraşıyoruz? Koca bir hiçle dolu cümleler başlıyor ağızlardan. Öyleyse sıkıştığımızda dilimizden düşmeyen kelimeleri rahata erince neden hiç düşünmüyor aklımıza getirmiyoruz? Çok mu iyiyim? Çok mu iyisin? Çok mu iyiyiz? Bunları düşünmeden dünyada kalacak şeyleri dert edinmeye devam ediyoruz. Bir kaç yüreğe dokunup hayır duası almak yerine bir felaketten kendimizi kurtardığımızda başlıyoruz yeniden dünya malını düşünmeye. Kaçımızın yüreğinde kor alev var bilmeden başlıyoruz tekrar eski düzene. Değişmeyi düşünen unutuyor değişimi. Yanlışlarını anlayan yanlışlarının üzerine gidiyor yeniden. Ve insanlık bir köşede yine öksüz kalıyor başka bir felaket gelip onu hatırlatana kadar. Gözlerimizi perdeleyen dünya telaşı, menfaat girdabı, mal mülk sevdası bir türlü gitmiyor aklımızdan. Yüreğimizi kaptırdığımız o katran karasından ne zaman pak bir güne uyanacağız inanın bilmiyorum… Dua ediyor, kendimi düzeltmeye çalışıyorum…