Lavinya Dergisi
YAŞAMAK DEDİĞİNBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Yaşamak dediğin elbette acıdır birazda. Gün geçtikçe anı yaşadıkça biraz daha ağırlaşırsın kalbin biraz daha zorlaşır ve sen hep eskiye bir özlem duyarsın. Yaşamak dediğin elbette zordur birazda. Bazen sevdiklerin seni kırar bazen sen onları kırarsın yine de aranızda kopmayan bir bağ vardır ve hiçbir zaman sizi birbirinizden ayırmadığı için o bağa teşekkür edersiniz. Yaşamak dediğin elbette mutluluktur birazda. Uzun zamandır görmediğin birine kavuşursun, sevdiğini görürsün, değer verdiğinle sohbet eder yeni şeyler öğrenirsin. Umutla beklediğin haberi alır yeni yeni hayatlara yelken açarsın. Yaşamak dediğin elbette gözyaşıdır birazda. Mutlu olduğunda, acı çektiğinde, duygulandığında, üzüldüğünde gözlerinden dökülen yaştır yaşamak. Bir elinle gözyaşını silerken diğer elinle acıyı en derinlerinde hissetmektir. Yaşamak dediğin elbette tebessümdür birazda. Yoldan geçen bir çocuğa, değer verdiğin insanlara, sevdiklerine bazen hiç tanımadığın birine yahut durduk yere hayata inat dimdik ayaktayım dercesine bir tebessümle tutunmaktır hayata. Yaşamak dediğin elbette yalnızlıktır birazda. Kendi içinde, karanlığında yürüdüğün yola kimseyi ortak edemeyip bu zor ve meşakkatli yolda kendini korumaya çalışmaktır, inadına nefes alıp yürümektir. Yaşamak dediğin elbette birlikteliktir çokça. Felaketler her zaman vuracaktır hayatımızı, hayatlarımızı. Bir yanımızda bahar olurken bir yanımız kışı ayazı yaşıyor olacak hep. Yine de birbirimizden kopmadan her insanın her insana ihtiyacı olduğu şu günde biraz olsun vicdanımızın sesini duyarak birbirimizin elini tutalım. Sevdiklerimizin değerini bilelim insanca yaşayıp insan olduğumuzun farkına varalım. Birlikte oldukça güçlüyüz ve hayat türlü felaketlerle gelmiş olsa da bir olursak karşısında duracağımız bir yerdir unutmayalım…