Lavinya Dergisi
MUTLULUK BAŞKA BAHARABen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
İçimde hâlâ kış,
Dip
bucak derin bir sessizlik,
Üşüyen
her yanımda bir uğultu,
Etrafım
açık seçik,
Köşe
başındaki ağacın dallarında çiçek,
Ve
elektrik tellerinde ötüşen serçeler...
Bahar
bir türlü gelmiyor içimin şehrine,
Sararmış
yapraklar gitmiyor evimin önünden,
Oysa
gördüğüm her yer cıvıl cıvıl,
Sokaklarda
çocuklar koşturuyor,
Bulutların
mavisi açık,
Koyusu
kayıp gökyüzünde,
Güvercin
uçuruyor bir yanda Mustafa amca,
Bir
yanda Ayşe teyze çamaşır asıyor,
Mahallem
huzur kokuyor da,
Benim
pencerem hüznü çağırıyor gibi,
Dört
duvarı siper ediyorum kendime,
Günler
var yürümeyeli şöyle yan parkta,
Bir
kaç kitap arasında yüzümdeki ifade,
Ve
etrafa dağılmış kağıt taneleri arasında...
Yine
bir gün batımını daha denk getirip,
İnsanların
en huzur bulduğu kızıl manzarada,
Kendimi
bulutlara anlatmak,
Güneşi
batırmak için çıktığım,
Boyası
akmış küçük balkonda,
Baharın
geldiğini,
Bulutsuz
kızıllıkta anlıyor,
İçimdeki ayazı bir türlü kovamıyordum,
Ayazını
yitirmiş bu şehrin güneşi altında,
Tir
tir titreyen yüreğimi,
Bir
garip sevda türküsünde ısıtmaya çalışıyorum,
Harlanmayan
bu yürek ateşinde aşk,
Sönüp
gitmeye,
Kül
olup üflenmeye bırakılsa da,
Ben
kışın ortasında o yaşasın diye çabalıyordum,
Dedim
ya,
Pencerem
hüznü çağırıyor benim,
Mutluluk
başka baharlara...