Lavinya Dergisi

AŞK'IN ŞİİR HALİ
Mehmet KEKEÇ

Tutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.

Konar göçer aşkların zamanı artık
Kalbinde göçebe kimliklerin harabeleri
Nasırlı, hasarlı, bir zamanlar ısrarlı
şu sıralar özgürlükte tutsak
Ya şimdi girdabında,
kalabalık bir yalnızlığın yorgun omuzları
buruşuk bir dinleti varyetesi şiirler ,
uyuşuk bir kalbin,
hayata attığı merdiven yokuşu aşklar...

İçi boşalmış cümleler çöplüğü zihnim.
Kaç ölü şiir yaratmış,
kaç şiiri doğarken öldürmüş zehirli yalnızlığım.
kaç gecenin üçü etmiş bilinmez!

Fakat bilinir ki; Geceler,
Şiirin saray mutfağıdır...
Yalnızlığın demli kahvesi,
Zamanda kara delik, içimde sensizlik
Sonsuz boşluk, sonsuz yokluk,
Yoksulluğum , yokluğun, yoksunluğun...
Hepsi el sallar bir tren garında hayallerime
Gecenin ilerleyen saatlerinde...
Gecenin ilerleyemeyen saatlerinde.

Al gülüm, ver gülüm döngüsünde
su olur öpücük, yağmur olur gözyaşı
bırakır ardında gamlı yaslı bir aşkı
ve hazan mevsimidir artık...
Turuncu yalnız hüzün akıtır,
Umut ölü bir çocuktur kundağında
Olsa olsa bir kaç şiir daha doğar
Şu hazan sabahında...

İlkbahar kadar aceleci, sonbahar kadar yorgun
Her aşkın tecellisi , kendi kaderine vurgun
Sen sen olma! Sen ben ol...
Ben sen olayım.
Şimdi sen yoksun
Ben yok olmaktayım...