Lavinya Dergisi
DOKUZ MEVSİMBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Şehri sarmış tüm
özlemlerim bu gece
Aşk
havası var her yerinde
Geldin
mi?
Gelecek
misin?
Bilmiyorum
Geceler
uzuyor artık gözlerime
Uyku
girmeyen bedenimden
Huzur
görmeyen kalbimden çıkmıyorsun
Ben
bu savaşı kaybettim
Sensizliğe
alışamıyorum bir türlü
İçinde
senin olmadığın şiirleri yazmak zor geliyor
Senin
sesinin olmadığı bir sabah karanlık
Ve
geceyi sen varken daha çok seviyordum
Her
şey geride kaldı oysa
Bir
takvim yaprağı gibi yırtıp attın bizi bir kenara
Eylül
rüzgârları savurdu önce
Sonra aralık ayazında çiğ düştü üstümüze
İlkbahar
geldi gelmedin
Yaz
geldi gelmedin
Dokuz
mevsimi devirdik ayrı ayrı
Kaç
mevsim böyle geçer bilmiyorum
Unutur
muyum yoksa alışır mıyım?
Bir
şekilde yaşamam lazım
Ayağa
kalkıp savaşmaya devam etmem lazım
Bir
yanda ölümcül darbeyle yerde yatan yanım
Bir
yanda ölmediğini göstermeye çalışan yanım
Aklım!
Çok
karışığım bu aralar kendimde
Duru
bir şeyler söyle bana
Sade
bir enstrüman çal
Işıkları
söndür
Belki
istiareye yatarız
Günahlarımızdan
arınabilirsek şayet
Yahut
bir gece de kalbe devrim yaparız
Yoksa
böyle olmayacak
Yenilmek
üzeresin
Ve
çaresiz
Bir
şey söyle
Sustukça
adını sayıklıyor kalbim
Duydukça
kendimi kaybediyorum
Anısı
var o türkünün
Kapatın
da diyemiyorum artık kimseye
Herkesten
kaçıyor
Herkesten
sakınıyorum…