Lavinya Dergisi
BEN SENİN BU SEVMELERİNE VURGUNUMNe güzel şey yalnız olmadığını bilmek, Dengesini yitiren evrenle bir olup gönlünü eylemek…
Sen hiç vazgeçmez misin sevmekten?
Gitmez misin beklemekten?
Onca düz yol varken hem de,
Korkmaz mısın tökezlemekten?
Durmak, yorulmak nedir bilmez misin?
Bilmezsin elbet, bilmezsin
Bilseydin beni sevmekten giderdin,
Arkana bakmadan, koşa koşa ilerlerdin.
Merhametinin en başına koy beni,
Bağrına bas, kalayım orada öylece,
Taş gibi değil, pamuklara sarmalar gibi
Öğret nasıl sevilirmiş yürek yormadan,
Göster nasıl beklenirmiş, ardına bakmadan
Düşünmeden sonunu, canının acısını duymadan
Hiç hesap yapmadan, çıkar ummadan
Anlat nasıl düşlenirmiş böyle sarmadan.
Ne zaman çağırırsam koş, gel
İki elin kanda olsa gel,
Yakandan tutan olsa, bırak gel
Ben senin bu gelmelerine vurgunum,
Herkes gibi kaşına, gözüne değil
Ben senin içindeki çocuğa tutkunum.
Şefkatle tutar gibi sev beni,
İlk defa birini sever gibi sev,
Bakmaya kıyama gözlerime,
Dokunmaya utan ellerime,
Ben senin bu sevmelerine vurgunum,
Herkes gibi boyuna posuna değil,
Ben seni sen yapan adama tutkunum.