Lavinya Dergisi

EYLÜL 2022
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Bu geçip giden zamanlar beni boğuyor artık

Yersiz ve kimsesizim

Anlıyorum 

Ve dağılıyorum her bir adımımda

Bu şehir aklıma zarar

Bu insanlar beni yoruyor

Tükenmekte olan gençliğim

Tükenmekte olan umutlarım

Yürümek hiç bu kadar zor gelmemişti

Yıl son aylarına giriyor artık

Kimisi için umut

Kimisi için yeniden dirilme

Benim için her şeyin başlangıcı

Her şeyin bitişi

İşte Eylül

İşte yalnızların günleri

Araladı kapımı geliyor gümbür gümbür

Ben bir şiir daha yazıyorum defterime

Bir şarkı daha besteliyorum

İlham dediğin şu dalından sararıp düşen yaprak,

Acı dediğin şu akşamüstlerin soğuk rüzgarları

Umut dediğin günün tam ortasında yakan güneş

Ve geceleri ölen o umudun son çırpınışları

Hadi kucakla o koca otuz günü

Hepsi senindir bu saatten sonra

Her gününün sancısı ayrı

Hüznü ayrı yaşanır artık

Günler geçiyor oysa

Zaman bitiyor

Mutluluk gelmiyor

Ve sığdırdığım ne varsa içime 

Eylülde yine gün yüzüne çıkıyor

Bitsin mi yoksa hep mi sürsün bu Eylül?

Bilmiyorum

Acım daha taze

Hüznümde fırından yeni çıktı

Dokunmayın bana bu aralar

İçinizdeki mutluluğu öldürür hüznüm

Karanlıklar şehri benim dehlizlerimde

Geceleri bir başka tenle uyumayı kabul edemem

Bir tek sana tutkunun mumları yanıyor hâlâ

Bir tek kırmızı hayatımın bu dehlizlerinde

Seni bekliyor o masum sarılmalar

Sana hasret gecenin o simsiyah sevişmeleri

Eylül bitmeden gel

Yahut ekimde çal kapımı

İlla ki şiirden konuşacak değiliz ya

Edebiyat dediğin zaten senin varlığın

Ben yine Eylüle bir şeyler sığdırmaklı

Ve seni beklemekliyim sevgilim

Ansızın bir gece gelip saflığında

Tüm bedenimi sardığın o gece

Son eylülün şiirini birlikte yazacağız seninle…